"bahsetmiyordum" - Traduction Turc en Arabe

• أتكلم عن
• أكن أشير
• اتحدث عن
• لم أكن أتحدث
• لم أكن أتكلم
• لم أكن أقصد
• اكن اتحدث

Hayır, sana yardım etmemden bahsetmiyordum ama yine de rica ederim.
لا ، أنا لا أتكلم عن الوضع الخطب الذي ساعدتُك فيه

Birleşik Devletler Başkanı'ndan bahsetmiyordum.
لم أكن أشير إلى رئيس الولايات المتحدة

Ben diziden bahsetmiyordum ki. Ah ne de yaramazım!
لم اكن اتحدث عن المسلسل اووو انا سيء

Ama yapısal bir değişiklikten bahsetmiyordum.
ولكنني لم أكن أتحدث عن التغيير الهيكلي.

Paysahipliğinin yükümlülükleri olduğunu söylediğimde toplantı salonunun camlarını parlatmaktan bahsetmiyordum.
عندما أخبرتُك أن مع الأملاك تأتي المسؤوليات، لم أكن أتكلم من فراغ.

Üzgünüm.Çığlık atmaktan bahsetmiyordum. Anne kötü bir rüya gördüm. 31 00:02:06,098 -- 00:02:09,872 Anne bunu yapmayı kes.Lütfen bunu yapmayı bırak.
أنا آسفة ، لم أكن أقصد أن أصرخ لقد كان حلما سيئا

Kendimden bahsetmiyordum.
لم أكن أتكلم عن نفسي

Buradan olmadığımı söylediğimde, Smallville'den bahsetmiyordum.
عندما قلت بأنني لست من هنا، لم أكن أتكلم عن (سمولفيل)

tıp okulundan bahsetmiyordum.
لا أتكلم عن جامعة الطب

Bu arada sorun derken son söylediğim şeyden bahsetmiyordum sadece o değil.
ليس... حسناً، ليس أيّ شيءٍ، لمْ أكن أشير إلى...

- Ondan bahsetmiyordum.
لمْ أكن أشير إليه.

Tekerlekli sandalyeden bahsetmiyordum.
-لم أكن أشير إلى كرسيّ متحرك .

- Paten yapmaktan bahsetmiyordum.
لم اكن اتحدث عن التزلج وانا ايضا

- Walter, Jr'dan bahsetmiyordum.
لم اكن اتحدث عن والتر الصغير.

- İçmiş olabilir. - Walter, Jr'dan bahsetmiyordum.
لم اكن اتحدث عن والتر الصغير.

Senatörden bahsetmiyordum aslında ama WASP'lar gibi davranıp bahsediyormuşum gibi yapalım.
لم أكن أتحدث عن السيناتور، لكن لنتجاهل هذا ونتظاهر أنني كنت أفعل.

Ben senden istediğim mahremiyetten bahsetmiyordum.
لم أكن أتحدث عن الخصوصية التي تدور بخلدك

Senden bahsetmiyordum. Bu çok açıktı.
لم أكن أتكلم عنك من الواضح هذا

Anladım... Yüzüne bir şey dökmekten bahsetmiyordum.
معذرةً، لم أكن أقصد أن أضع أي شيء على وجهك

O tür bir götürmeden bahsetmiyordum.
لم أكن أقصد ذلك النوع.