"bakıştan" - Traduction Turc en Arabe

    • النظرة
        
    • من نظرة
        
    Adamını fark etti ve suratındaki bakıştan anlıyorum ki ödememi kazandım. Open Subtitles لقد كشف رجلك وبالحكم على النظرة على وجهك فقد استحققت ماستدفعينه
    Gözlerindeki bakıştan korku dolu olduğunu anlayabiliyordum. TED علمت هذا من خلال النظرة التي كانت في عينيها أنها كانت مملوءة بالخوف.
    Bu miyop bakıştan rahatsız olunca arkadaşımın ve benim aklıma bir fikir geldi: Her Ramazan gecesi orucumuzu farklı bir eyaletteki farklı bir camide açalım ve bu hikayeleri blogda paylaşalım. TED أصابتنا هذه النظرة قصيرة المدى بالإحباط، فخطرت ببالنا أنا وصديقي فكرة مجنونة: بأن نفطر في مساجد مختلفة وفي ولايات مختلفة في كل ليلة رمضانية ومن ثم مشاركة تلك القصص في المدونة.
    Aşağıda bana fırlattığın bakıştan sonra bunun olacağını tahmin etmedim. Open Subtitles يا ويلاه لم أعتقد ان هذا سيحدث بعد النظرة التي تلقيتها منك في الاسفل
    Genelde, bir kadınla buluştuğumda, hemen sandalyeyi görür ve ben onun bu durumla sorunu olup olmadığını gözündeki bakıştan anlarım. Open Subtitles عادة، عندما التقيت امرأة، ترى الكرسي على الفور، وأستطيع أن أقول من نظرة في عينيها ما إذا كانت على ما يرام مع ذلك أم لا.
    Gözlerindeki donuk bakıştan ya benden bıktığını ya da karnının çok acıktığını tahmin ediyorum. Open Subtitles اجل. يمكنني المعرفة عن طريق النظرة اللامعة في عينيك أو أنك حقاً جائع
    Mütemadiyen aşıktı ve... kaçamak bir bakıştan fazlası değildi, onu bu duygusal bağlanışa götüren. Open Subtitles وبشكل رومانسي تثبت بها أكثر من النظرة الخاطفة
    Eve gireli beri yüzündeki çaresiz bakıştan bunu anlamış olmalıydım. Open Subtitles وجب أن أعرف جراء النظرة التي أرتسمت على وجهك منذ دخلت الشقة
    Ya ikinci bakışta? Her zamanki gibi ilk bakıştan, daha güvenilir olduğunu gösterdi. Open Subtitles كما في العادة، تثبت أنّها أفضل من النظرة الأولى.
    Bu yüzden sana anlatmadım çünkü bu bakıştan kaçıyordum. Open Subtitles لهذا لم أخبرك، لأنّي حاولت اجتناب هذه النظرة.
    Gözlerindeki o bakıştan deli gibi nefret ediyorum. Open Subtitles تلك النظرة في عيناك... أنا أكرهُ ذلك مثل المجنون.
    Gözlerinde o bakıştan yok. Open Subtitles ليس لديك تلك النظرة في عينيك، أتعلمين؟
    Hatalı değildi, değil mi? Yüzündeki şu bakıştan kurtul, Mason. Open Subtitles أمسح هاذه النظرة من على وجهك ياميسون
    O bakıştan hiç hoşlanmıyorum. Open Subtitles و أنا لا أحب تلك النظرة
    Bu bakıştan hoşlanmadım. - Sorun ne? Open Subtitles لا أحب هذه النظرة مالأمر؟
    Gözlerindeki bakıştan belli. Bir güven var. Open Subtitles مثل النظرة في عينك ثقة
    Bu bakıştan nefret ediyorum. Open Subtitles أنا أكره هذه النظرة
    - Çaresiz ve çılgınca bakıştan. Open Subtitles -تلك النظرة اليائسة والمجنونة نوعاً ما
    Gözlerinde o bakıştan var. Open Subtitles لديكِ تلك النظرة في عينيكِ.
    Gözlerindeki bakıştan anlayabildim. Open Subtitles يمكنني معرفة ذلك من نظرة عينيك
    Bazen bir bakıştan fazlasına gerek yoktur. Open Subtitles احياناً لا يتطلب الأمر اكثر من نظرة فقط

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus