| Şu anda evde bakıcısıyla oynuyor | Open Subtitles | لقد تمكن من البقاء في المنزل واللعب مع جليسة الأطفال |
| Aslında benim kapatmam gerekiyordu ama oğlumun bakıcısıyla ilgili bir sorun oldu. | Open Subtitles | كان من المفترض ان اغلقه الليلة الماضية. ولكننى كنت اعانى من بعض المشاكل مع جليسة الاطفال الخاصة بإبنى. |
| İstifa ettiğini bildiren bebek bakıcısıyla beraber eve bıraktım. | Open Subtitles | في المنزل مع جليسة الأطفال، تلك التي أبلغتني بترك العمل. |
| Anlaşılan sen yine yeni sevgilinle dışarıdayken oğlum da bebek bakıcısıyla kalmış. | Open Subtitles | يبدو ابني أمضى ليلة أخرى في الحاضنة ل بينما كنت خارجا مع الرجل الجديد، هم؟ |
| Öyle mi? Bebek bakıcısıyla keyfine bakmayı biliyordun ama! | Open Subtitles | حسناً على الأقل لم أكن أعبث مع الحاضنة |
| Biz alışverişe gidince genelde bakıcısıyla kalıyor. | Open Subtitles | عادةً ما تجلس مع الجليسة عندما نذهب للتسوق |
| En azından geçen sene bebek bakıcısıyla kaçan karısının hiç umurunda değil. | Open Subtitles | حَسناً،زوجته بالتأكيد لَمْ تهتم عندما هَربتْ مع راعيةِ الأطفال. |
| - Bebek bakıcısıyla görüştük efendim. - Nasıl geçti? | Open Subtitles | ـ لقد تحدثنا مع جليسة الأطفال يا سيدتي ـ وكيف صار الأمر؟ |
| Eski kocam beni çoçuk bakıcısıyla aldattı.. | Open Subtitles | زوجي السابق للغش يوم لي مع جليسة الأطفال |
| Bayan Parker, yeni çocuk bakıcısıyla ilgili bir sorun var. | Open Subtitles | السيدة باركر، هناك شيء خاطئ مع جليسة جديدة. |
| Tabi ki getirmedik. bakıcısıyla beraber. | Open Subtitles | بالطبع لا، إنها مع جليسة الأطفال |
| -Bebek bakıcısıyla beraber. | Open Subtitles | يقوم بدور جليسة الاطفال |
| -Evde bakıcısıyla. Alan ben birisiyle buluşacağım. | Open Subtitles | بالمنزل مع جليسة أطفال، (ألن) أنا في موعد |
| Sayın Yargıç, Bay Ritter'in karısı eşinin 16 yaşındaki bakıcısıyla yattığını iddia ediyor. | Open Subtitles | (سيادة القاضي ، زوجة السيد (ريتر كانت تدعي يُعاشر مع جليسة أطفاله عمرها 16 عاما |
| Ne yapıyorsun? Adamı bebek bakıcısıyla ilişki yaşamakla itham ettin. | Open Subtitles | -اتهمتيه بأنه على علاقة غرامية مع جليسة أطفاله . |
| Kızım bakıcısıyla birlikteydi. | Open Subtitles | ابنتي كانت مع جليسة أطفالها |
| Haydi ama, bir çocuk bakıcısıyla yarışmak zorunda değilsin | Open Subtitles | ليس عليك ان تتنافسي مع الحاضنة |
| Bu? Belki de bebek bakıcısıyla yatacağına çalışmaya daha çok vakit ayırsaydın... | Open Subtitles | ربما لو قضيت المزيد من الوقت في العمل بدلاً من أن تقضيه مع الحاضنة... |
| Belki de, servis asansörüyle vakit geçirmek için izin almak istemişlerdir ama sen yedek asansörü işi bırakmak zorunda bıraktığın için asansör bakıcısıyla evde kalmak zorunda kalmışlardır. | Open Subtitles | لربّما تريدُ أن تأخذ استراحة لتقضيها مع مصاعدها الصغيرة لكنّ عليها أن تتركها في البيتِ مع الجليسة المصعد |
| Barney, sen üç yaşındayken seni bebek bakıcısıyla bırakıp 3 hafta Grand Funk Railroad* grubuyla kucaktan kucağa oynadım. | Open Subtitles | عندما كَانَ عِنْدَكَ ثلاث سَنَواتِ، تَركتُك مَع راعيةِ للاطفال أمضيت 3 أسابيعَ مَع أناس غريبين ارمى كالكرة من شخص لاخر. |