Gözünde ki dövmeye bakıyorlar ve onun ciddi olduğunu anlıyorlar. | Open Subtitles | فبمجرد أن ينظرون لمنظره سيعرفون أنه معهم |
Yüzündeki dövmeye bakıyorlar ve polis olmadığını anlıyorlar. | Open Subtitles | فبمجرد أن ينظرون لمنظره سيعرفون أنه معهم |
- Şu demek, bütün anneler benim için kız bakıyorlar ve... | Open Subtitles | -يعني أن كل أولئك الأمهات يرتبن لي لقاءات |
- Şu demek, bütün anneler benim için kız bakıyorlar ve... | Open Subtitles | -يعني أن كل أولئك الأمهات يرتبن لي لقاءات |
Gece uyumayıp Göğe bakıyorlar ve... | Open Subtitles | هم لا ينامون في الليل. ينظرون إلى السماء، وهم يعتقدون بأنّها جميلة. |
Ya da arızalı rolü yapıp, programcılar neyin hatalı olduğunu öğrenmek için içinizi açtığında kaynak koduna bakıyorlar ve manipule ediliyorlar. | TED | أو يمكنك التظاهر بالعطب، وعندما يقوم المبرجمون بفتح الغطاء من عليك لرؤية ماذا حدث لك، فسوف ينظرون إلى كود المصدر يمكن أن يحدث تلاعب. |
Cadde de her yerde, insanlar cep telefonlarına bakıyorlar, ve bunu gerçekten görmezden gelmek kolay insanlık kültüründeki bir çeşit kötü trend gibi. | TED | في زوايا الشارع في كل مكان, أناس ينظرون إلى هواتفهم المحمولة, ومن السهل إهمال هذا كنوع من النزعة السيئة في ثقافة البشر. |
İnsanlar tembel, ilk isme bakıyorlar ve... | Open Subtitles | الناس كسالى ينظرون إلى أول إسم |
Bu insanlar tasarımı yaparken okullara bakıyorlar ve okulu bırakacak çocukların sayısına göre ne kadar hücre inşa edileceğine karar veriyorlar. | Open Subtitles | و هؤلاء الأناس ينظرون إلى مدرستنا, و يحالون أن يعرفوا أيّ أوالاد سيخرجون من هذه المدرسة، حتى يتسنى لهم معرفة كم زنزانة، عليهم بناءها. |
Ülkelerine bakıyorlar ve eve dönmek için pek de bir umut görmüyorlar. çünkü ortada hiçbir siyası çözüm yok, bu yüzden tünelin sonunda bir ışık göremiyorlar. | TED | أعني، أنهم ينظرون إلى بلدهم ولا يرون أمل كبير للعودة الى بلادهم، لأنه لا يوجد حلّ سياسي، لذلك فليس هناك بصيص من الأمل في ذلك النفق المظلم . |
Sanki müvekkiller bana küçük bir kızmışım gibi bakıyorlar ve ben de kendimi önemsiz hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأن الموكلين ينظرون إلى كطفلة صغيرة. أشعر بالسقم كنت هناك كهرمون الأستروجين (هرمون انثوي) محاميهم الرئيسي كان امرأة |