Motivasyonla alakalı değil, Sadece nereye bakacağımızı bulduk. | Open Subtitles | ليس الأمر بشأن الحماس أنه فقط بشأن أين سنبحث |
Eğer tüm sabah elbise bakacağımızı bilseydim, atıştırmalık bir şeyler alırdım. | Open Subtitles | إذا علمتُ أننا سنبحث عن فساتين طيلة اليوم لكنتُ أحضرتُ معي وجبة خفيفة |
Başka bir deyişle, katil nereye bakacağımızı bildiğinden arkasında iz bırakmamış. | Open Subtitles | بمعنى آخر، عرف القاتل ما كنّا سنبحث عنه وغطى آثاره. |
Fakat sana çok iyi bakacağımızı biliyor. | Open Subtitles | لكنه يعلم أننا سنعتني بك |
Susan ve Mike'a, M.J.'e iyi bakacağımızı söyle. | Open Subtitles | أخبري (سوزان) و(مايك) أننا (سنعتني جيداً بـ(إم جاي |
Annem, büyükanneme orada bakacağımızı söylüyor. | Open Subtitles | أمي تقول نحن سنعتني بها هُناك |
Çünkü oraya bakacağımızı biliyordur. | Open Subtitles | لأنه يعلم أننا سنبحث هناك |