Ben onun hamile kalıncaya kadar... Bakire olduğunu mu düşünürdün? | Open Subtitles | دائماً توقعت أنها عذراء حتى - حتى أصبحت حامل - |
Annesi onun tanrı olduğunu düşünüyordu o da annesinin Bakire olduğunu. | Open Subtitles | لقد إعتقدت أمه أنه إله ولقد إعتقد هو أنها عذراء |
Bakire olduğunu söyledi ama azgın orospunun tekiydi. | Open Subtitles | قالت أنها عذراء بينما هي عاهرة مشتعلة |
15 yaşında Bakire olduğunu iddia eden bir kız varmış. | Open Subtitles | مثل هذا 15 سنة فتاة تبلغ من العمر ادعت ، وقال أنها كانت عذراء كان |
Bana Bakire olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني أنها عذراء |
Şunu belirtmekte fayda var ki Michael'a Bakire olduğunu söylediğinde Michael böyle bir tepki vermemişti. | Open Subtitles | يجدر الملاحظة أن ردة فعل (مايكل) لم تكن هكذا عندما أخبرته أنها عذراء |
Bakire olduğunu gösteriyormuş. | Open Subtitles | تبين أنها كانت عذراء. |
Craig'le tanıştığında Bakire olduğunu söylemişti. Kesinlikle. | Open Subtitles | (قالت أنها كانت عذراء عندما التقت بـ(كريغ |