Bitkilerle, bakterilerle, mürekkep balıklarıyla ve meyve sinekleriyle çalıştım. | TED | لقد عملتُ مع النباتات و البكتيريا.. و الحبار، و ذباب الفاكهة. |
bakterilerle ilgili şaşırtıcı gerçeklerden biri tümörlerin içinde doğal olarak büyüyebilmeleridir. | TED | أحد الحقائق المدهشة بشأن البكتيريا هي أنها تستطيع أن تنمو بشكل طبيعي داخل أورامنا. |
O zamandan beri ilaca dirençli bakteriler ortaya çıkmaya devam etti, biz de bu yeni bakterilerle savaşmak için sürekli yeni ilaç geliştirmek zorunda kaldık. | TED | ومنذ ذلك الحين، بدأت البكتيريا المقاومة للعقاقير بالظهور. ولذا فقد اضطررنا بشكل دوري إلى تطوير أنواع جديدة من العقاقير لمحاربة تلك الأنواع الجديدة من البكتيريا. |
Biyoloji ölçekleme platformlarının, bakterilerle kumaş tasarlama yöntemlerimle nasıl etkileştiğini görmek için çalışıyorum. | TED | أعمل لأرى كيف يتداخل منهجهم لتدريج الطبيعة مع أساليبي التقليدية لتوظيف البكتريا لصناعة الأنسجة. |
Kim bilir ne tür lanet bakterilerle dolu olan ağzına, sonra aynı lanet şiş parmaklarınla genel tüketim için konmuş kaseye dalıyorsun. | Open Subtitles | الذي مليء بنوع من البكتريا اللعينة التي الرب وحده يعرفها، ومن ثم تأخذ نفس أصابعك البدينة النتنة، وتحشرهم في الوعاء الذي يعتبر للاستهلاك العام. |
Yalnızca burada yaşayabiliyorlar çünkü bacaların etrafında gelişen bakterilerle besleniyorlar. | Open Subtitles | بوسعهم العيش هنا لقدرتهم على التغذية على البكتيريا التي تزدهر حول المنافس. |
Vücut sıvıları ve ilişkili bakterilerle dolu cerahatli bir lağım çukuru. | Open Subtitles | بركة مليئة بالسوائل الجسدية و البكتيريا المرافقة |
Her şey burada, yaşayan fosil kolonisiyle, yaşamının bulunduğu okyanus yüzeyi üzerindeki bakterilerle, "Stromatolitler" ile başladı. | Open Subtitles | منّا، الإنسانية تبدأ هنا، مع مستعمرة من الأحافير الحية البكتيريا تطفو على السطح من حياة المحيطات، التضاريس |
Ufak kabuklular bakterilerle beslenirken daha büyük canlılar da kabuklularla beslenir. | Open Subtitles | قشريات صغيرة تلتهم البكتيريا و الحيوانات الأكبر تأكل القشريات. |
Bazı bakteriler penisilinden nasıl uzak duracaklarını keşfettiler. Ve diğer bakterilerle birlikte küçük DNA bilgisini oluşturarak bu şekilde yayıldı. Ve bakteriler iletişim kurduğundan şuan penisiline dirençli çok sayıda bakterimiz var. | TED | بعض البكتيريا تعلمت كيف تهرب من البنسلين، وأخذت نوعاً ما بالتنقل وتكوين بياناتها البسيطة من الحمض النووي مع البكتيريا الأُخرى، والآن لدينا الكثير من البكتيريا مقاومة للبنسيلين، لأن البكتيريا تتواصل. |
Ve işte burada benim bakterilerle olan çalışmalarım gelmektedir. | TED | وهنا يأتي دور تنسيقي مع البكتيريا. |
Bunu aslında daha önceden göstermeliydim, güneşin sonuna şahit olacak olanlar insanlar olmayacak, bizden bakterilerle aramızdaki fark kadar farklı olan yaratıklar olacak. | TED | كان يفترض أن أعرض هذه الصورة قبل الآن وكما يظهر فإن البشر ليسوا من سيشهد لحظة نهاية الشمس ولكن من سيشهدها هم كائنات تختلف عنا بقدر اختلافنا عن البكتيريا |
İlki bir çeşit balon yapı yaratmak, içi bakterilerle dolu, ve sonra balonun üzerinden kumları boşaltmak, balonu patlatmak, olması gerektiği gibi, kumun içine bakterilerin yayılması ve onu katılaştırması. | TED | الخيار الأول هو أن نقوم بعمل بناء على شكل بالونة ونملأها بالبكتيريا، ثم نسمح للتراب بأن يلمس سطح البالونة ثم نقوم بفرقعة البالونة مما سيعمل على نشر البكتيريا في الرمل ومن ثم تحجيره |
Biyolojimizle, bakterilerle, içimizde olanlarla uğraşmak, kan filan, zor ama baş edilebilir bir iş. | TED | انظر ، عندما كنا نتعامل مع البيولوجيا ، البكتيريا ، الجينات ، الأمور هنا في الداخل ، والدم ، |
Deliklerden akan sülfatlardan enerji sağlayabilen bakterilerle doluydular. | Open Subtitles | كانت تلك الديدان مليئة بنوع متخصص من البكتيريا القادر على استخلاص الطاقة من الكبريديتيدات التي تتدفق من الفتحات البركانية |
Ben bakterilerle çalışırım. | TED | أنا أتعاون مع البكتيريا. |
İşte bu bakteriler, su, oksijen ve diğer çevresel bakterilerle beraber, DNA'yı daha da küçük parçalara ayırmaya çalışıyor. Ta ki tüm parçalar 10 baz çifti ya da en iyi ihtimalle bir kaç yüz baz çifti uzunluğunda kalana kadar. | TED | هذه البكتيريا، مع البكتيريا البيئية ، تحرر الماء والأوكسيجين ، تعمل على تفكيك الحمض النووي الى أجزاء أصغر وأصغر وأصغر، حتى لا يبقى سوى سلسلة تتراوح بين 10 أجواز رئيسية إلى - في أفضل الحالات- بضع مئات من الأجواز الرئيسية بالطول. |
Kanı şimdiden bakterilerle doldu. | Open Subtitles | لقد انتشرت البكتريا بدمها بالفعل |
Sudaki bakterilerle hijyen eksikliği ile. | Open Subtitles | عبر البكتريا في المياه (قلة المرافق الصحية (الصرف الصحي |