Hem bu beni çok azdırdı,sanki ben balıktan önce seni yemek istiyor gibiyim | Open Subtitles | جعلني اشعر بأني متشوق إليكِ ساعد حساء السمك ونذهب بعيداً عن الشاظئ لنستمتع |
2050'ye kadar araştırmacılar okyanusta balıktan daha fazla plastik olacağını tahmin ediyorlar. | TED | ولقد قدَّر الباحثون أنّه بحلول عام 2050، سيكون البلاستيك في المحيط أكثر من السمك. |
Kızaklarının ayakları ren geyiği derisiyle sarılan balıktan yapılırmış. | TED | فركائز زلاقاتهم كانت مصنوعة في الأساس من السمك وملفوفة بجلد حيوان الرنة |
O da tarzım değil, hele hele güzel bir hatun bana bir balıktan daha ahmak olduğumu söylüyorsa. | Open Subtitles | ذلك ليس أسلوبي أما. خصوصا عندما بنت جميلة تخبرني انا أغبى من السمكة |
Ne kırık kemiklerden, ne de balıktan kaynaklanan doku hasarlarından hiç söz edilmemiş. | Open Subtitles | لا يوجد عمليا ذكر لعظام مكسورة، ولا فهرسة للضرر في النسيج بسبب الأسماك. |
Ve havadaki bir kuştan ya da okyanustaki bir balıktan çok daha özgürsündür. | Open Subtitles | وانت أكثر حرية مِنْ طير في الهواءِ أَو سمكة في المحيطِ |
balıktan sonra tatlı olarak bugünün spesiyalini dener misiniz? | Open Subtitles | بعد السمك هل تريدون للتحلية طبق اليوم الخاص ؟ |
Siz Mainlisiniz. balıktan anlarsınız. - Cap'n Caleb'de yediniz mi hiç? | Open Subtitles | انت من بلدة ميين , وتعرفين عن السمك جيدا. |
İşte... Oğlumu balıktan alıkoyan ters bir şey görüyorum. | Open Subtitles | لا أرى هُناك شيءٌ خاطئ لإرادتي أن آخُذ إبني لصيد السمك |
Sanırım bazı insanlar gerçekten balıktan hoşlanmıyor. | Open Subtitles | رفاق، أعتقد إن بعض الاشخاص لا يحبون السمك بحق |
Biz arazi sahipleri balık yemeyi severiz ama balıktan kılçığı ayırmasını biliriz. | Open Subtitles | نعم. نحن صاحبي الملك نأكل السمك لكننا لن ندع عظامه تعلق في مريئنا |
Öyle görünüyor ki pek çok kişi Fred'in sattığı balıktan memnun değil. | Open Subtitles | أنا تم طرح حولها. يبدو الكثير من الناس كانوا غير راضين عن السمك الذي كان يبيع. |
Çünkü deniz ejderhalarının sevdiği bir şey varsa o da bir balıktan daha fazlasını yemektir. | Open Subtitles | لأنه لو كان هناك ما تحب التنانين البحرية أكله أكثر من السمك |
Bana yarım porsiyon sığır eti şu küçük sosislerden üç tane birazcık şu pembe balıktan büyük turşulardan iki tane Yahudiliğin ne olduğuna dair tam açıklama ve bu kahverengi ve beyaz kurabiyelerden iki tane. | Open Subtitles | سأخذ، نصف رطل من اللحم المملح، ثلاثة من هذة النقانق الصغيرة، بعضاً من السمك الوردي، |
Arkadaşlar siz de dün yediğiniz balıktan sonra kustunuz mu? | Open Subtitles | هل استفرغ احدكم بعد اكل السمكة ليلة امس ؟ |
# Köpekler ve kediler çok sürmez ölürler # # Ama balıktan daha iyidirler # | Open Subtitles | الكلاب والقطط لا تعيش للأبد ولكنها تعيش أطول من السمكة |
Bir köpek, balıktan büyüktür. | Open Subtitles | الكلب .. الكلب أكبر بكثير من السمكة |
Akdeniz'de balıktan çok doğum sertifikası var. | Open Subtitles | في أعماق البحر الأبيض المتوسط شهادات الميلاد تفوق عدد الأسماك |
Canavar için geminin mürettebatı balıktan daha ilgi çekici. | Open Subtitles | بالنسبة للوحش، طاقم السفينة هو أكثر إثارة للإهتمام من الأسماك. |
Bir insandan Tanrıyı açıklamasını istemek, sanki bir balıktan içinde yüzdüğü suyu açıklamasını istemek gibi bir şey. | Open Subtitles | إن مثل سؤال إنسان ليشرح ما هو الإله.. كمثل سؤال سمكة لتشرح الماء الذي تسبح فيه. |
Bir kere evliliğin sidik gibi birada duran ölü bir balıktan farksız. | Open Subtitles | زواجكِ عبارة عن سمكة ميتة تطفو في خزان جعة عفنة. |
balıktan erken döndüğünüzü biliyorlar. Nedenini öğrenmek istiyorlar. | Open Subtitles | علموا بأمر قطعك لرحلة صيدك ويريدون معرفة الامر |
Hayatı çoğu balıktan daha farklıdır. | Open Subtitles | حياتها مختلفة عن حياة أغلب السّمك. |