| Güvenlik balkabaklarını mahalle çocuklarına dağıtmak halk ilişkilerinin köşe taşıdır. | Open Subtitles | تسليم هذه اليقطينات الآمنة لأطفال الحي هو حجر الأساس لبناء علاقة مع المجتمع |
| Güvenlik balkabaklarını mahalle çocuklarına dağıtmak halk ilişkilerinin köşe taşıdır. | Open Subtitles | تسليم هذه اليقطينات الآمنة لأطفال الحي هو حجر الأساس لبناء علاقة مع المجتمع |
| Git üstünü değiştir. Seni ve balkabaklarını okula götüreceğim. Git bakalım. | Open Subtitles | اذهب لتغير ملابسك وسآخذك و القرع الخاص بك إلى المدرسة |
| Görev verebilirsin. Ben balkabaklarını almaya giderim. | Open Subtitles | يمكنك أن تُصاب , لذا سأذهب لأحضار القرع |
| Zırr, zırr! Arayan balkabağı tarlası! balkabaklarını geri istiyorlar! | Open Subtitles | الجرس يرن، إنّهن قطع اليقطين يُردن يَقطيِنَهُنَ |
| Son kez söylüyorum; çürüyen balkabaklarını biz almıyoruz. | Open Subtitles | للمرة الأخيرة التخلص من اليقطين المتعفن ليس من مسؤولياتنا |
| Bu balkabaklarını aydınlatalım ve... | Open Subtitles | أنظروا ، دعونا فقط نقوم بإنارة كل تلك اليقطينات |
| Bu balkabaklarını oymama yardım etmelisin. - O da kim? | Open Subtitles | -أحتاج لمساعدة في النقش على هذه اليقطينات . |
| - balkabaklarını oydum. | Open Subtitles | ) -زينت اليقطينات |
| Link! Bu balkabaklarını her ne başkalaştırdıysa şeker hastası yapmış. Peşinde oldukları şey, çocuklar değil! | Open Subtitles | لينك" , مهما كان ذلك القرع الطفري فإنهم لا يسعون خلف الأطفال |
| balkabaklarını beraber oyamadığımız için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر لأننا لم نقطع اليقطين معاً لا بأس. |
| Hazır telefon açmışken balkabaklarını da sorsana. | Open Subtitles | أساليها عن اليقطين أيضاً |