| Belki balmumundan yapılmış değildir. Belki de önyargınızdır sizi sınırlayan. | Open Subtitles | ربما ليس طبشوراً مصنوعاً من الشمع لكنه مصنوع من الإجحاف |
| Babası ona balmumundan yapılmış kanatlar verip Güneş'e fazla yakın uçma diye uyarmış. | Open Subtitles | الذي اعطاه والده جناح من الشمع و حذره ان لا يقترب من الشمس |
| Mesela gün gelir de çok ünlü olduğunuz için sizin de balmumundan heykelinizi yapıp buraya koyarlar mı bilmiyorum. | Open Subtitles | على سبيل المثال هناك شئ لا أعرفه إذا صنعوا لك تمثالاً من الشمع ووضعوه فى الداخل هناك لأنك ستكون مشهور جداً |
| Ayakkabılar, gemiler ve mühür balmumundan, lahanalar ile krallardan, | Open Subtitles | كالأحذية والسفن وصناديق الشمع والملفوف والملوك |
| Çünkü ihtiras şeytanı size hükmediyor. Ama siz balmumundan yapılmışsınız. | Open Subtitles | لأن شيطان الرغبة يهيمن عليك وأنت مصنوع من الشمع |
| Kötü değil ama her şey balmumundan ve bu biraz tuhaf. | Open Subtitles | انها تبدو حقيقية و لكن غريب أن يكون كل شىء هنا من الشمع |
| Daha önce bir keçi öldürmüş ve kanını balmumundan bir top içine koymuştunuz. | Open Subtitles | في وقت سابق ، قتلت عنزة وحصرت كمية من الدم في كرة من الشمع |
| balmumundan oluşur ve sakalı buluttandır. | Open Subtitles | إنه مصنوع من الشمع ويملك لحية مليئة بالسحاب. |
| balmumundan olsa gerek. | Open Subtitles | لا ، إنها مجرد مشكلة مع الشمع. |
| İç çamaşırında balmumundan bir anahtar buldular. | Open Subtitles | ووجدوا مفتاح الشمع في ملابسه الداخلية. |
| balmumundan arkadaşlar sorun çıkaramaz. | Open Subtitles | أصدقاء الشمع لا يسببون أي مشاكل |
| balmumundan olmalı. | Open Subtitles | إنها مشكلة مع الشمع. |
| Annenle aynı balmumundan yapılmasın sen. | Open Subtitles | أنت مصنوعة من نفس الشمع كأمك |
| balmumundan kaçabildiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | أذًا هربت من شرنقة الشمع... |
| Ben balmumundan yapıldım Larry. | Open Subtitles | انا مصنوع من الشمع يا "لاري" |
| balmumundan yapılmışsın. | Open Subtitles | أنت من الشمع |