"balonda" - Traduction Turc en Arabe

    • فقاعة
        
    • المنطاد
        
    • منطاد
        
    • الفقاعة
        
    • البالون
        
    Doktorların dediğine göre plastik bir balonda yaşamalıymış. Düşünebiliyor musunuz? Open Subtitles أغرب شيء، يقول الأطباء أن عليه العيش داخل فقاعة بلاستيكية
    O zamanki balonda göreceli bir ciddi bir krize yol açtı. Open Subtitles فقاعة المنازل هذه أدت إلى تقلص حاد نسبيا
    Lale çılgınlığı, finansal balonda işteki temel ilkelerin etkili bir örneğidir ve 2000'lerdeki emlak balonu gibi son yıllarda yaşanan örnekleri anlamamızı kolaylaştırabilir. TED جنون التوليب هو مثال ممتاز لمعرفة المفاهيم الأساسية لعمل الفقاعة ويمكن أن يساعدنا لنفهم الأمثلة الأحدث مثل فقاعة العقارات في القرن العشرين.
    Peki biz balonda İnternet'i taşıyacak bir bant genişliği oluşturabilir miydik? TED هل بإمكاننا جعل مدى تردد المنطاد عالياً كفاية ليكون اتصال إنترنت حقيقي؟
    Çünkü balonda, tıpkı hayatta olduğu gibi, unulmadık yönlere gideriz. TED لان المنطاد مثله مثل الحياة يمكن ان تنطلق به بصورة رائعة جدا الى طرق جديدة وغير متوقعة
    Bir balonda sevişelim. Open Subtitles دعينا نُمارسُ الجنس في منطاد بالهواء الحار
    Turuncu balonda siyanoakrilit var. Çok kuvvetli bir yapıştırıcı. Open Subtitles البالون البرتقالي عن طريق الغراء الفوري ..
    Modern dünyada bizim sanattan güç alma kapasitemizi engelleyen iki görüş: Birincisi sanat, sanat için yapılmalı -- saçma sapan bir fikir -- sanatın hava geçirmeyen bir balonda yaşaması ve bu birçok sorunları olan dünyayla hiçbir ilişkisi olmaması düşüncesi. TED اسوأ فكرتين تحومان في العالم الحديث كبح جماحنا من اكتساب قوتنا من الفن الفكرة الاولى ان الفن يجب ان يكون لغرض الفن فكرة سخيفة فكرة ان الفن يجب ان يكون في فقاعة محكمة ولا يجب ان يفعل شيئ لاجل هذا العالم المضطرب
    Kuzenim balonda yaşıyor. Open Subtitles إبن عمي في فقاعة
    - Bir balonda yaşarlar. Open Subtitles .. هم يعيشون في فقاعة
    Bir balonda yaşıyorsunuz. Open Subtitles أنت تعيش في فقاعة.
    Sen de kendini ince bir balonda gibi hissediyor musun? Open Subtitles هل تشعر بأنك في فقاعة غليظة؟
    Beni bir balonda gibi havada tutan ve hayatımdaki sürekli kaygıların biraz üzerinde tutan, bir şeyler yaratma sürecidir. ve bir projeyi tamamlamanın % 80 'i bu duygudur hala yapılacak şeyler olduğunu bilirsiniz, ama daha bitmedi, gerçekten hayatımı tamamen kaplayan bir şeyi başlatmıyorsunuz. TED إنها عملية الابتكار التي تبقيني على نحو ما فقاعة و نصف فوق القلق الدائم في حياتي، و ذلك الشعور بكونك أنهيت حوالي 80% من مشروعك – حيث تعلم أنه لديك شيء لتعمله، و لكنه غير منتهي، و أنت لا تبدأ شيئاً – هذا فعلاً يملأ حياتي.
    Böylece, eğer yörüngemizi değiştirmemiz gerekiyorsa, hayatta ya da balonda, rakım değiştirmemiz gerektiğini anlarız. TED لذا فنحن عندما نريد ان نغير مسارنا سواء كان ذلك في المنطاد او في الحياة فعلينا ان نغير الارتفاع
    balonda ya da hayatta rakımı nasıl değiştiririz? TED في المنطاد او في الحياة كيف يمكن تغير الارتفاع الذي نحن فيه ؟
    balonda bu kolay, ağırlıklarımız var. TED حسنا فيما يتعلق في المنطاد الامر سهل , نحن نحمل عادة معنا اوزان في المنطاد
    balonda mı doğdun? Open Subtitles تم ولادتك في منطاد ؟
    balonda piknik yapacağız yani. Open Subtitles انها نزهة على منطاد
    Jeffrey, kontrolden çıkan balonda mısın? Open Subtitles لقد كنت في منطاد ضائع
    Doğru, bu yüzden sen bir balonda yaşıyorsun. Open Subtitles صحيح, وبسبب ذلك .. أنت تعيش في الفقاعة
    Daha sonra ambulans geldi balonda tam oradaydı. Open Subtitles ...ثم أتى الإسعاف بعد ذلك ...ولكن كان هناك ذلك البالون

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus