"bana bir hediye" - Traduction Turc en Arabe

• لي هدية
• هدية لي

Doğum günü pastamdan yedi ve Bana bir hediye aldı.
لقد أكل من كعكة عيد ميلادي و أحضر لي هدية

Trenle köye giderken Bana bir hediye verdi: Coach marka kahverengi bir deri bozuk para cüzdanı.
على القطار إلى البيت، قدمت لي هدية: محفظة نقود مع تقليم جلد بني من العلامة التجارية كوش.

Yani...en sevdiğim restorandayız ve Bana bir hediye aldın.
أعني ، نحن في مطعمي المفضل واحضرتي لي هدية

Kareydi, yüzük kutusu gibi. Bence Bana bir hediye aldı.
لا لقد كانت مربعة، مثل علبة خاتم أعتقد أن لديه هدية لي

Şey, ilk başta çok güzel bir gün geçirdiğimiz için Bana bir hediye almaya çıktın sandım, birkaç saat sonra da ankladım ki muhtemelen daldın ve beni unuttun.
اعتقدت مبدئياً بأنكِ تسللتِ لشراء هدية لي بما أننا حظينا بنهار رائع ثم بعد ساعتين أدركت أنكِ حنقتِ ونسيتني على الأغلب

- Bana bir hediye almana gerek yoktu.
بهذه المناسبة لم يكن عليك ان تشتري لي هدية

Bana bir hediye getirmiş ve onu açtığımda yüzümün ifadesini görmek için bekleyememiş.
حسنا انه اشترى لي هدية وانه لا يستطيع الانتظار لرؤية وجهي عندما فتحت عليه.

Ben de buluşmayı isterim eğer, Bana bir hediye getirirsen.
حسناً, يسرنيان نتقابل... طالما أنك ستجلب لي هدية

Bana bir hediye getirecek misin baba?
‫هل ستحضر لي هدية يا أبي حين تعود؟

Bana bir hediye daha getirdin Kryptonlu.
لقد جلبت لي هدية أخرى أيها الكريبتوني،

Çok tatlısın ama Bana bir hediye getirmene gerek yoktu.
لكن ليس عليك ان تقدم لي هدية "ASH" رغبت بهذا .

Bana bir hediye aldın.
لقد احضرت لي هدية

Bana bir hediye vereceğini söylemişti.
قال لي أنه احضر لي هدية

- Nadiren ortaya... ortaya çıkar ve Bana bir hediye getirirdi, o hediyeyi açmazdım bile çünkü nasıl aldığını bilirdim.
كانت... كانت تظهر و... و تحضر لي هدية

- Bana bir hediye getirdin ve onlar da bunu mu aldılar?
- أحضرت لي هدية وهم أخذوها

- Aralarında Bana bir hediye var mıydı?
-هل كانت هناك هدية لي ؟

- Bana bir hediye aldın mı? - Hayır.
اذن لديك هدية لي - لا طبعا -