| Pekâlâ, şu mağazaya girip bana birkaç elbise alacaksın. | Open Subtitles | ستذهب لذلك المتجر، وستبتاع لي بعض الملابس |
| Söylesene dostum, bana birkaç kupür getirebilir misin? | Open Subtitles | اوه يارجل هل تظن بأنك ربما تستطيع جلب لي بعض من القصاصات؟ |
| bana birkaç içki almalıydın ya da bir. | Open Subtitles | كان عليك أن تشتري لي بعض المشروبات أو مشروب |
| Bilmiyorum. Bu kendine has bir durum. bana birkaç dakika verin. | Open Subtitles | لا أعلم إنها حالة استثنائية أعطني بضعة دقائق |
| Peki, o zaman bana birkaç açıklama borçlusunuz, Komiser Bey. | Open Subtitles | حسنا، إذن فأنت مطالب لي ببعض التفسيرات أيها المحقق |
| bana birkaç tane cep telefonu ayarlasana. | Open Subtitles | نرى ما اذا كان يمكنك الحصول على لي بضع من الهواتف المحمولة على الفور. |
| bana birkaç dolar borç verir misin? | Open Subtitles | هل يمكن أن تقدم لي بضعة دولارات؟ أوه، نعم، لا مشكلة. |
| Bobby bana birkaç tiyo verdi. | Open Subtitles | بوبي أعطاني بعض المؤشرات |
| bana birkaç dakika izin verir misin? | Open Subtitles | امنحيني بضعة دقائق، اتفقنا؟ |
| Yani, bana birkaç tane çocuk bulsanız bile, onları profesyonel bir denemeye sokmak imkansız gibi, bir yıl içinde mümkün değil. | Open Subtitles | أعني، حتى لو وجدتَ لي بعض الفتية إستحالة أن يجهزوا للتدريب الدعائي ليس خلال سنة |
| bana birkaç şarkısını göndermişti ve hepsi harikaydı. | Open Subtitles | لقد أرسلت لي بعض من أغانيها بالرغم من ذلك أنها رائعه |
| GAC: bana birkaç yaprak yap. AGC: bana birkaç çiçek yap. | TED | GAC: اصنع لي بعض الأوراق. AGC: اصنع لي بعض الزهور. |
| - Peki. Eczaneye git ve bana birkaç kutu burun tıkanıklığı ilacı al. | Open Subtitles | اذهب للصيدليه واحضر لي بعض من العلب |
| Ve hazır gitmişken de bana birkaç sigara getir. | Open Subtitles | وبينما أنتِ هناك إجلبي لي بعض السجائر |
| Son kısım da şu anlama geliyordu "Yolda markete uğra da bana birkaç tane bira al." | Open Subtitles | : كان الجزء الأخير من الشفرة لـ "توقف واجلب لي بعض البيرة من على طريق" |
| Git bana birkaç kongre üyesi getir. | Open Subtitles | ـ لتذهب وتحضر لي بعض أعضاء الكونغرس. |
| Peki, bana birkaç dakika verin. Burada bekleyin, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً , أعطني بضعة دقائق انتظر هنا , حسناً؟ |
| Pekala, bunun üzerinde düşünmek için bana birkaç dakika verin. | Open Subtitles | جيد، أعطني بضعة دقائق لأفكر بذلك. |
| Onu daha güçlü bir hâle getirmem için bana birkaç hafta daha ver. | Open Subtitles | أعطني بضعة أسابيع أن ينمو له أقوى. |
| Ama hala bana birkaç sörf dersi borçlusun. | Open Subtitles | لكنّي ما زلت أعتقد بأنك تديني لي ببعض دروس التزلج |
| Göreliliği size anlayabileceğiniz bir şekilde açıklarsam Almanya'yı konuşmak için bana birkaç dakika verir misiniz? | Open Subtitles | لو شرحت لك النسبية بطريقة يمكنك فهمها هل تسمح لي ببعض الوقت لمناقشة امور المانيا؟ |
| Tabii Walt'un bana birkaç yüz dolar borcu var. Ama sorun değil. Babamın sana borcu mu var? | Open Subtitles | و نعم، بالتأكيد، (والت) يدين لي ببعض المئات من الدولارات، و لكن ليس بالأمر الكبير |
| bana birkaç tane top "yuvarlamak" ister misin? | Open Subtitles | أتودّ أن تدحرج لي بضع رميات؟ |
| bana birkaç bin dolar gönderemiyor. | Open Subtitles | إنه لا يمكن أن تطفو لي بضعة آلاف من الدولارات. |
| Büyükbabam bana birkaç ders vermişti. | Open Subtitles | جدي أعطاني بعض الدروس |
| bana birkaç saat ver. | Open Subtitles | امنحيني بضعة ساعات |