Biliyorum, size şok tuhaf geliyor, ama bana daha tuhaf geliyor. | Open Subtitles | أعلم أن هذا غريب بالنسبة لكم، لكنه أكثر غرابة بالنسبة لي. |
bana daha çok bazı zengin gezegenliler uğruna vakit kaybı gibi göründü. | Open Subtitles | أتعلم ، بالنسبة لي يبدو الأمر وكأنه إهدار للوقت بالنسبة لهؤلاء الأغنياء |
Böylece bana daha başka saçmalıklarını da mı yutturmaya çalışsın? | Open Subtitles | حتى أنها يمكن أن تبيع لي أكثر من هراء لها؟ |
Peki, bana daha fazla kaldı o halde. | Open Subtitles | شكرا حسنا . المزيد لي |
Buraya geri gelince bana daha fazla koruma bulun yoksa ikiniz de ölürsünüz! | Open Subtitles | احضرا لي المزيد من الحماية عندما أخرج مجدداً إلى هنا، وإلا ستموت كلتاكما |
Bunu bana daha önce söylemediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لايمكنني ان اصدق انك لم تخبرني بهذا من قبل |
- O çoktan öldü. - bana daha fazla yalan söyleme. | Open Subtitles | -لا تكذب علي ثانيةً |
Keşke bana daha önce söyleseydin, ama anlıyorum... anlıyorum korkmuştun, o yüzden... | Open Subtitles | ليتك أخبرتني من قبل لكنني أتفهم أنكما كنتما خائفين |
Belge yetersiz. Siz bana daha çok verin ... ben de size. | Open Subtitles | الشهادة ضعيفة أعطني المزيد أعطيك المزيف |
bana daha çok ilgi göster. | Open Subtitles | أعرْ إنتباهَ أكثرَ لي! |
Bir ihtiyacım olursa ilgilenmeye devam edeceğine, bana daha çok bağlanacağına. | Open Subtitles | إن أحتجت لشيء. ستهتمي بي. ستتعلقي بي أكثر. |
Ve bana daha şaşırtıcı gelen bir başka gerçeği öğrendim. Neredeyse 42, 43 yaşından önce hiç öğrenmemiş olduğum bir şey. | TED | و اكتشفت حقيقة أخرى، والتي كانت بالنسبة لي أكثر غرابة على الأغلب من الحقيقة التي لم أعرف عنها من قبل في عمر 42 و 43. |
Bu bana daha çok bir heykelmişim gibi davranıldığını hissettirdi ve tıpkı bir heykel gibi bir yere oturtuldum. | TED | لقد شعرت ان الحال بالنسبة لي اقرب لأنني ساٌعمل كتمثال، كان علي الجلوس في مكان واحد كالتمثال. |
Benim için daha çok önemli. Waco'da bana daha sıcak bakacak bir hanım var. | Open Subtitles | بالنسبة لي تكساس اهم ، فهناك ارملة العضو ترغب بشدة شنقه هناك |
Ve belki de benim bu değişimim, beni kısıtlamaya çalışıp üstüme gölgeler fırlatan kişilere nazaran, bana daha fazla kapı açmamı sağlayan kişilere maruz kaldığım için olmuştur. | TED | وربما حصل هذا التغيير بسبب التقائي بناس قد فتحوا أبوابا لي أكثر من الذين وضعوا غطي و ظلالا من فوقي |
- bana daha çok kalır. | Open Subtitles | تعلمين, المزيد لي |
bana daha çok kalır. | Open Subtitles | -حسناً، المزيد لي إذن . |
bana daha kesin deliller getirebilirseniz tekrar tutuklarsınız. | Open Subtitles | أعد أعتقاله عندما تحضر لي المزيد من الأدلة الفارضة |
Nasıl olur da bunu bana daha önce söylemezsiniz? | Open Subtitles | كيف لم تخبرني بهذا من قبل ؟ |
- bana daha fazla yalan söyleme. | Open Subtitles | -لا تكذب علي ثانيةً |
bana daha önce dediğiniz gibi, Yu sahiden iğrenç bir sapık. | Open Subtitles | كما أخبرتني من قبل فإنّ (يو) حقاً منحرفٌ مقرف |
"Evet, pislik, bana daha fazla kanlı elmas ver! | Open Subtitles | ستكون ردة فعلهم حين تهديهم ألمـاساً "نعم أيها الحقير، أعطني المزيد من الألماس الدامي" |
Belki ilerde, bana daha fazla güvenmeyi denemelisin. | Open Subtitles | ... ربما في المستقبل يجب أن تحاولي الثقة بي أكثر |