| Şu anki arkadaşlarım Bana yardım etmek için hayatlarından birkaç saatlerini bana ayıramıyorsa nasıl arkadaş edinme şansım olur? | Open Subtitles | أي أمل لي في إنشاء علاقات جديدة إذا كان أصدقائي الحاليّون يرفضون قضاء بضع ساعات من حيواتهم لمساعدتي ؟ |
| İnsanlar birçok kez Bana yardım etmek için zahmete girdi. | TED | في كل مرة، يخصص بعض الناس وقت لمساعدتي. |
| Bütün gün Bana yardım etmek için etrafta takılmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | تعلمون ، لم يكن لديك شنق هنا كل يوم لمساعدتي. |
| Neden Bana yardım etmek için geri döndün? | Open Subtitles | كان بإمكانك الهرب ؟ لِمَ عُدت لتساعدني ؟ |
| Kralın Şehri'ni savunma planında Bana yardım etmek için. | Open Subtitles | لتساعدني في وضع خطة للدفاع عن أراضي الملك. |
| Bilmek istediğim şey Bana yardım etmek için mi burdasın yoksa yoluma çıkmak için mi? | Open Subtitles | ما أحتاج لمعرفته هو هل أنتِ هنا لمساعدتي أم لتقفي في طريقي؟ |
| Senden ne istediğimi biliyorum, Bana yardım etmek için bir nedenin yok ama sen babamın tek umudusun. | Open Subtitles | أعرف ما أطلبه منك وأنت ليس لديك سبب لمساعدتي ولكنك الأمل الوحيد لوالدي |
| Kendisi bir aylığına Bana yardım etmek için burada Macaristan'a taşınmam için, artık orada yaşayacağım. | Open Subtitles | هي موجودةهنا لشهر واحد لمساعدتي لاإنتقل للعيش في هنغاريا |
| Bu işi Bana yardım etmek için ayarladığını düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت انك حصلت لي على هذه الوظيفه لمساعدتي |
| Ve o inip Bana yardım etmek için bu tarafa geldiğinde... | Open Subtitles | و عندما جاء حول جانبي من السيارة لمساعدتي |
| Hastalandığımda Bana yardım etmek için parmağını bile oynatmadın. | Open Subtitles | لم تكلفي نفسكٍ أي عناء لمساعدتي عندما مرضت |
| Eğer bir şey biliyorsan ya da Bana yardım etmek için yapabileceğin bir şey varsa yardımına muhtacım. | Open Subtitles | إذا عرفت أي شئ على الإطلاق أو إذا كان هناك شئ يمكنك فعله لمساعدتي.. أريدك أن تخبرني به.. |
| Konuşamasam bile Caty başımın belada olduğunu anlar ve Bana yardım etmek için bir yol bulurdu. | Open Subtitles | حتى على الرغم من أنني لا يمكنني أن اتحدث كاتي ستدرك أنني في ورطة. وستبحث عن طريقة لمساعدتي |
| Bu adam beni tanımayan biri ve kesinlikle Bana yardım etmek için buraya gelmek zorunda olmayan biri. | Open Subtitles | .... الرجل الذي الذي لا يعرفني والذي بالتأكيد ما كان عليه كشف نفسه لمساعدتي |
| - Bana yardım etmek için. - Seni tek başına bırakamazdım ora-- | Open Subtitles | لمساعدتي أنا لا أَستطيعُ أَنْ أدعك فقط |
| - Bana yardım etmek için. - Seni tek başına bırakamazdım ora-- | Open Subtitles | لمساعدتي أنا لا أَستطيعُ أَنْ أدعك فقط |
| İyi de bu oyunu babamı bulmamda Bana yardım etmek için oynuyorsun. | Open Subtitles | لكنّكَ تلعب هذه اللّعبة لتساعدني في إيجاد خيط يوصّلني إلى والدي. |
| Bana yardım etmek için her şeyi yapmadığın gerçeği. | Open Subtitles | الحقيقة أنك لا تفعل كل ما بوسعك لتساعدني |
| Bugün buraya sana o eniği yok etmemde Bana yardım etmek için şans vermeye geldim. | Open Subtitles | لذا جئتك لتساعدني للقضاء على هذا الحقير للأبد. |
| -Neyse -Eğer şans varsa, teğmen Gannon Bana yardım etmek için yaşayacak. | Open Subtitles | مع قليل من الحظ, سيعيش الملازم ـ غانن لكي يساعدني |
| Bunu Bana yardım etmek için yaptı. | Open Subtitles | هو فعلَ ذلك لمُسَاعَدَتي. |