| Haku bana yardım etmişti. Şimdi de ben ona yardım etmek istiyorum. | Open Subtitles | لقد ساعدني هاكو سابقا والآن اريد مساعدته |
| Geçmişte bana yardım etmişti, bu dünya ile bağlantılı. | Open Subtitles | لقد ساعدني في الماضي، وهُو مُرتبط بهذا العالم. |
| Koca Mike 20 sene önce şehri terketmemde bana yardım etmişti. | Open Subtitles | لقد ساعدني والدك للهرب منذ عشرون عاماَ |
| Daha önce bana yardım etmişti ve iyi bir iş çıkarmıştı. | Open Subtitles | لقد ساعدتني من قبل و أظهرت إدراكاً سليماً |
| Bazı şeylerde bana yardım etmişti. Önemli şeylerde. | Open Subtitles | لقد ساعدتني في شيء ما مهم |
| Pasaport sorunumda bana yardım etmişti. | Open Subtitles | لقد ساعدنى فى الخروج من مشكلة جواز السفر. |
| Pasaport sorunumda bana yardım etmişti. | Open Subtitles | لقد ساعدنى فى الخروج من مشكلة جواز السفر. |
| Pek sayılmaz. Ama bana yardım etmişti. | Open Subtitles | ليس بالضبط ، لكنه ساعدني. |
| Kocam öldükten sonra bana yardım etmişti. | Open Subtitles | لقد ساعدني كثيراً إثر وفاة زوجي |
| Kulağa ne kadar garip ve berbat gelse de Sully bana yardım etmişti. | Open Subtitles | بقدرمايبدوهذا جنونًا.. لقد ساعدني (سلي) |
| bana yardım etmişti. | Open Subtitles | لقد ساعدني. |
| Soph, gençken bu bayan bana yardım etmişti. | Open Subtitles | (صوف)، لقد ساعدتني عندما كنت صغيرًا. |
| bana yardım etmişti. | Open Subtitles | لقد ساعدتني. |
| Kurt, daha çok izlemeye meraklıydı, bana yardım etmişti. | Open Subtitles | حسنا، (كورت) كان مهتما بالمشاهدة أكثر، لكنه ساعدني. |