Bu Dana Foster, Blue Bell banliyösünde yaşayan 34 yaşında bir emlakçıymış. | Open Subtitles | هذه دانا فوستر ان عمرها 34 عاما وكيلة عقارية من ضواحي بلوبيل |
Interpol onu bir Slovak banliyösünde yakaladı. | Open Subtitles | الانتربول القبض عليه من بعض ضواحي السلوفاكي. |
Evli, iki çocuklu ve Massachusetts'in banliyösünde ünlü bir okul danışmanıymış. | Open Subtitles | متزوج ولديه طفليـن،ومحبوب مستشار للمدرسـة "من ضواحي "ماساتشوستس |
Tahran'ın kuzenimin evine çok uzak olmayan bir banliyösünde bu görkemli geçmişin arkeolojik bir parçasını buldum. | Open Subtitles | وجدتُ أثراً لهذا الماضي المجيد في ضاحية "طهران"، ليست بعيدة عن بيت ابن عمي |
Üyelerimizden biri Chicago banliyösünde koruma fonu yöneticisi konumundaymış ve Calvin Diehl denen adam ölümünü düzenlemek adına yardım etmeye çalışmış. | Open Subtitles | أحد أعضائنا ينتحل شخصية موظف بنك للمفلسين في ضاحية من "شيكاغو" وذلك الرجل (كالفين ديل) كان يحاول مساعدته في تنظيم موته |
O dönemde Melbourne banliyösünde bir yeniyetmeyseniz ve bu, lnternet'e kamusal erişim sağlanmasından önceydi, | Open Subtitles | ولِما سَبَق، فلو كُنت مُراهقاً فى ذلك الوقت (فى ضاحية من ضواحي (ميل بورن، وكان هذا قبل أنْ يوجود تصريح بِدخول العامّة للإنْتَرنِت، |
Atlanta banliyösünde yetiştiğimden, ki burası genişçe otoyolların ve otomobillerin ve geniş alanların tipik olduğu bir bölge, Paris, çevremde oluşan dünyayı anlama şeklimi temelden değiştirdi ve altyapının işlevi konusunda takıntılı hâle geldim -- Bu sadece insanları A noktasından B noktasına taşımak değil, bu sadece su, atık su veya enerjinin nasıl iletildiği de değil, ama ekonomimizin temelidir. | TED | كوني ترعرت في ضواحي (أتلانتا)، منطقة مبنية إلى حد كبير من الطرق السريعة والسيارات وبسُمعة كطفل مدلل للتمدد، (باريس) غيرت بشكل جذري طريقة فهمي لتركيبة العالم من حولي، وأصبحت مهووسا بدور البنية التحتية أنها ليست مجرد وسيلة لتحريك الناس من نقطة (أ) إلى نقطة (ب)، أنها ليست مجرد وسيلة لنقل المياه أو المجاري أو الطاقة، ولكنها الأساس لإقتصادنا. |