Akşam 16.00'ya dek uyuyan, zavallı çocuğun üstüne tırmanan 16 yaşındayken bile, küvette onu yıkamak için banyonun kapısını kırmaya kalkan... | Open Subtitles | النوم حتى الرابعة مساءاً التسلق فوق النذل المسكين محاولة اختراق باب الحمام لتحممه فى حوض الإستحمام و هو فى ال 16 |
Oturma odasının ortasında öylece duruyordum... ve banyonun kapısı da açıldı. | Open Subtitles | لذا، كنت أقف فى منتصف غرفة المعيشة وكان باب الحمام مفتوح |
Oturma odasının ortasında öylece duruyordum... ve banyonun kapısı da açıldı. | Open Subtitles | لذا، كنت أقف فى منتصف غرفة المعيشة وكان باب الحمام مفتوح |
banyonun kapısına gel. Sana daha fazla bağırmak istiyorum. | Open Subtitles | تعال وقف بجانب الحمّام أريد أن أصرخ عليك أكثر |
Çünkü her iki günde bir banyonun yerlerini silmek zorunda kalıyorum. | Open Subtitles | لأن كما يبدو لي أأخذ الممسحة لأرضية ذلك الحمام كل يومان |
banyonun kapısını kapatmayı ya unuttu ya da bunu umursamadı. | Open Subtitles | انها اما نست اغلاق باب الحمام او لم تأبه بأغلاقه |
Sonunda büyük banyonun yeniden modellenmesi bitti yani mermer kabusum sona erdi. | Open Subtitles | أخيرا انتهيت من تصميم نموذج الحمام الرئيسى لذلك أكبر كوابيسى قد انتهى |
banyonun ne kadar büyük olduğunu veya alışveriş-otel mesafesini anlattılar. | TED | قالوا كم كان الحمام كبيراً, أو قالوا, كما تعلمون, هذا هو كم بعد متاجر التسوق من الفندق. |
Hareket algılayıcıları, yaşlı hastaların banyodaki her düşüşünü belirlemek için banyonun zemin kiremitlerine yüklenecekti. | TED | يجب إدراج مستشعر حركة داخل بلاطات أرضية الحمام لتشعر بسقوط المرضى المسنين وقتما يسقطون في الحمام. |
Sağdaki son kapı. banyonun yanındaki. | Open Subtitles | إنه آخر باب على اليمين بجانب الحمام مباشرة |
Bu boşanma kararnamesini çerçeveletip, banyonun duvarına asacağım. | Open Subtitles | سأضع قرار الطلاق ذلك في إطار و أعلقه على جدار الحمام |
aşağıdaki banyonun borularıyla ilgilenecektim. | Open Subtitles | أعتقد أن لدي عمل على أنابيب الحمام السفلي |
Böylece banyonun her yerini batırmazsın hayatım. | Open Subtitles | رغبتُ بذلك. الآن يمكنك تفادي الدم على أرضية الحمام يا عزيزي. |
Şeyy, bende banyonun limon gibi kokmasını sağladım. Peki nerede benim ödülüm? | Open Subtitles | جعلت لتوي أرضية الحمام تفوح برائحة الليمون ، أين جائزة هذا؟ |
Burası küçücük! Ayrıca, donlarını banyonun orasında burasında görmekten sıkıldım. | Open Subtitles | وسئمت من مشاهدة المهرج مقلد الأصوات يقلد في الحمام مراراً وتكراراً |
Biliyorsun işte, yemekleri bıraktıktan sonra banyonun dışında duruyordun sonra senin ufaklığı elime verdin. | Open Subtitles | تَعْلم،عندما كنت جالساً خارج الحمام بعد أن سلّمت الطعام، و وَضعتَ يَدَّي على عضوكِ؟ |
Dünyanın olmasa da "Bu banyonun" diyebiliriz sanırım. | Open Subtitles | ربما ليس في العالم ولكن بالتأكيد في هذا الحمام |
Üst kattaki banyonun giderinde bir tutam saç var. | Open Subtitles | الحمّام العلوي به بعض الشعور عالق في البالوعة |
Müteahhit de banyonun tamiri için 1500 dolar fiyat biçti. | Open Subtitles | ويقدّر المقاول 1.500 دولاراً تكاليف لإصلاح الحمّام |
- Michael, banyonun dolu olduğunu görmedin mi? Ötekini dene | Open Subtitles | مايكل, بإمكانك رؤية أن هذا الحمّام مشغول استخدم الآخر |
Kız arkadaş dediğin sadece banyonun kapısında beklemek içindir. | Open Subtitles | لا رفيقة ليّ لقد كان حادثاً بالحمّام |
Şu anda tek yapacağın şey, banyonun keyfini çıkarmak olacaktır. | Open Subtitles | الان ,أفعل شئ واحد , أستمتع بحمامك. |