| Otel banyosunda hiç kağıt mendilleri yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لديهم أية محارم ورقية في حمام الفندق |
| Köpük banyosunda ki Margot Robbie size açıklamak için burada. | Open Subtitles | .. لذا ها هي مارجوا روبي في حمام فقاعات كي تشرح الامر |
| Lütfen annemlerin banyosunda kokain çekmediğini söyle. | Open Subtitles | لا تقولي لي أنكِ تتعاطين الكوكايين في حمام والديَّ |
| Daedalus onu kendi banyosunda boğmadan önce Girit'in kralı olan kişi. | Open Subtitles | كان مرة ملكا على كريت قبل أن يقتله ديدالوس في حمامه |
| Ee, 14 yaşındaydım arkadaşımın banyosunda annesinin sutyeni ipte asılı duruyordu. | Open Subtitles | كنت في الـ14 من عمري، كنت في حمّام صديقي، حمالة صدر أمه كانت معلّقة على عامود الدش |
| Son partiden sonra, banyosunda çirilçiplak genç bir kadin bulunmustu. | Open Subtitles | وبعد الأخيرة، عُثر على امرأة شابة في الحمام ولا شيء يغطيها تقريباً |
| - Yenilerine ihtiyacımız var. - 113'ün banyosunda olacak. | Open Subtitles | نحتاج إلى أثنتان آخريتان هناك البعض فى مرحاض 113 |
| Annemlerin banyosunda kokain yapmadığını söyle. | Open Subtitles | لا تقولي لي أنكِ تتعاطين الكوكايين في حمام والديَّ |
| Yatacağın kızın banyosunda değil. | Open Subtitles | ليس من حمام الفتاة التي انت على وشك النوم معها |
| Nedeni ne olursa olsun, misafir banyosunda yıkanmak isterdim. | Open Subtitles | ولأي سبب كان اخذ حمام في غرفة نوم الضيوف |
| Ellerimi oturma odası banyosunda yıkadım ama masajda sonra, yatak odasındaki banyoda yıkadım. | Open Subtitles | ولكن بعد المساج غسلت يدي في حمام عرفة النوم |
| Annemlerin banyosunda kitap okurken annemin eski telefonunu sana hediye olarak vereceğini söylediğini duydum. | Open Subtitles | لقد كنتُ أقرأ في حمام أمي عندما سمعتها تقول أنها ستعطيكِ هاتفها القديم |
| Sonu zengin bir lavuğun banyosunda mı bitsin istiyorsun? | Open Subtitles | لكي ينتهي به المطاف على حائط حمام أحد الحمقى الأغنياء؟ |
| Şu kısmı okumanı istiyorum. Motelin banyosunda geçiyor. | Open Subtitles | أريدكِ أن تقرأي هذا الجزء فقط، تدور الأحداث في حمام الفندق. |
| Beş yıl sonra, Kral nihayet ona yakalıyor yaklaşık beş gün boyunca, onu kahrolası banyosunda zincirli tutuyor. | Open Subtitles | وبعد خمس سنوات اكتشف الملك ذلك وامسك به وابقاه مقيدا في حمامه الخاص لمدة تقارب خمسة ايام ياالهى |
| Belki de 20 kutu kulak çubuğu vardı banyosunda. | Open Subtitles | لديه ما يقارب العشرين دولاراً من عيدان التنظيف في حمامه و الباقي فوضى |
| Joyce, çavuşu banyosunda ıslak zeminde bulacak. | Open Subtitles | جويس ستكتشف بإن الرقيب سيمتد على الأرضيه الرطبه في حمامه |
| Meraktan soruyorum, ağabeyinin banyosunda ne oldu? | Open Subtitles | فقط بدافع الفضول ، ماذا حدث بحق الجحيم في حمّام أخّيك ؟ |
| Pekâlâ, erkekler banyosunda ne işin var? | Open Subtitles | حسناً، إذن ما الذي تفعلينه في حمّام الأولاد؟ |
| Onun evine gittik ve banyosunda boğazı kesilmiş halde bulduk. | Open Subtitles | ذهبنا إلى منزلها وجدناها مقتولة في الحمام |
| Yukarıda annemin banyosunda koltukaltı parfümü sürünüyor. | Open Subtitles | انها فى مرحاض والدتى تستعمل مزيل رائحة العرق |
| 20 dakikayı kirli restorant tuvaletinde, gecenin geri kalanını da Bea'nin banyosunda geçirmiştim. | Open Subtitles | ولم يكن لدّي الوقت حتى أكذب عليها أهدرت عشرين دقيقه في حمام مطعم قذر وقضيت بقيه الليلة على أرضيه الحمام |
| "Hazır Eddie", Aleattin'in banyosunda bir ay yaşayamayacağıma 20,000 bahse girdi. | Open Subtitles | إدي المستعدّ رَاهنَني 20 كبير أنا لا أَستطيعُ أَنْ بشكل مباشر في حمّامِ علاء الدين في الشّهر. |