Bu nedenle Barış Partisi içindeki bizler lambaların bir kez daha sönmesini engellemeyi kendi misyonumuz ve görevimiz olarak görüyoruz. | Open Subtitles | ولهذا السبب, نحن فى حزب السلام نرى انها مهمّتنا, بل وواجبنا |
Barış Partisi'ndeki hepimizin itibarını düşürmek isteyen kimseler var, bayım. | Open Subtitles | هناك هؤلاء الذين يسعون لتكذيبنا جميعا فى حزب السلام يا سيدى |
Sanırım, Barış Partisi ile bir ilişkisi var. | Open Subtitles | ان له علاقة ما مع حزب السلام على ما اعتقد |
Bağlantı belirgin, Poirot. Şu lanet Barış Partisi. | Open Subtitles | الصلة واضحة يا بوارو انه حزب السلام اللعين |
Barış Partisi üyelerinin sırlarına nüfuz etmek. | Open Subtitles | ان تشق طريقك فى سبيل كسب ثقة اعضاء حزب السلام |
O olmalı. Barış Partisi'nin gerisindeki beyin. | Open Subtitles | العقول التى وراء مايسمى حزب السلام |
Evet, Barış Partisi'nin geleceğini konuştuk. - Bu bir yalan. | Open Subtitles | نعم, لقد تحدثنا عن مستقبل حزب السلام |
Savaş yanlıları onunla alay ediyor, Barış Partisi onu destekliyordu. | Open Subtitles | يسخر الوطنيون منه يصفق حزب السلام له |
Ah, tamam, Ryland'in Barış Partisi takımından biri. | Open Subtitles | حسنا... أحد اعضاء حزب السلام مع رايلاند |
Fakat savaş başladığında, Japonya'daki yükselen Barış Partisi Amiral Suzuki başkanlığında yeni kabineyi oluşturup hükûmeti kurdu. | Open Subtitles | (لكن مع بدء المعركة كان (حزب السلام ... (ذو الشعبية المتنامية فى (اليابان قد أمن لنفسه موعد مع تشكيل الحكومة... (الـجـديـدة بـقـيـادة أدمـيـرال (سـوزوكـى |