Samantha'ya göre, cerrahlık Barneys'de olmak gibiydi. | Open Subtitles | لسامانثا، كانت الجراحة مثل يجري في بارنيز. |
Charlotte karanlıkta, Barneys'de veya hayatta nereye gittiğini bilmediğini fark etti. | Open Subtitles | وهناك في الظلام... أدركت شارلوت لم يكن لديها فكرة أين تذهب... في بارنيز أو في الحياة. |
Çünkü Yossi, bütün parayı alıp Paul Smith and Barneys'ten kıyafet almaya harcamıştı. | Open Subtitles | لأن " يوسي " اخذ كل المال وأنفقه " على الثقاب في " بونس ميت " في " بارنيز |
Ben Barneys'deyken. | Open Subtitles | بينما كنت في بارنيز. |
Lauren Conrad'ı Barneys'de gördüğümüze inanabiliyor musun? | Open Subtitles | هل تظنين حقا أن تلك كانت (لورين كونراد) التي رأيناها في "بارنيز"؟ |
Barneys'de bekleyen üç tane personelim olduğu yazıldı. | Open Subtitles | حقيقة أن لدي ثلاثة دعوات (شخصية للتسوق في (بارنيز |
Ne rastlantı, ben de Barneys'de bir Ming şairi arıyordum. | Open Subtitles | (مضحك، كنت أبحث عنه في( بارنيز |