Yokuş çıkarken yardıma ihtiyacın varsa, sessiz çalışan, basınçlı bir hava motoru bağlıyorsun. | Open Subtitles | ولكن اذا كنتِ بحاجة لمساعدة على منحدر يمكنك ِمواصلة الضغط على هواء المحرك |
Ambulans yola çıktı, bir an evvel yüksek basınçlı odaya girmesi gerekli. | Open Subtitles | ستأتي سيارةِ إسعاف، وهو يَحتاجُ إلى الدخول في غرفة عالية الضغط مباشرةً |
Yüksek basınçlı, büyük rektörlere ve muhafaza binalarına ihtiyacımız kalmaz. | TED | لن نحتاج للمفاعلات النووية الضخمة ذات الضغط المرتفع، ولا لأبنية الاحتواء النووي التي تحويها. |
biri yüksek biri alçak basınçlı kütleler birbirlerine temas ediyorlar. | Open Subtitles | إحداهما ذات ضغط عالي، والأخرى ذات ضغطٍ منخفض يرتبطن معاً |
Ama artık basınçlı nitrojen miline sahibiz. | TED | ولكن اليوم نتجه اكثر لاستخدام مدافع النيتروجين المضغوط |
9km'nin üstümde 15 km'ye doğru basınçlı solunum'a ihtiyaç duyarsınız.Yani G kıyafeti giyersiniz. | TED | ولكن فوق ذلك الارتفاع .. اي عند 50000 قدم تحتاج الى هواء مضغوط لكي تتنفس .. كما تحتاج بزة لمقاومة عجلة الجاذبية |
Sonra düşük basınçlı havayla şişiriliyor. | TED | ومن ثم يتم نفخها بهذا الهواء ذي الضغط المنخفض. |
İlk olarak, şişme, basınçlı yapıları kullanabiliriz, iniş araçlarını da. | TED | في البداية يمكن استخدام مباني قابلة للنفخ ومعدلة الضغط كما يمكننا استخدام المركبات نفسها. |
G kıyafetiyle birlikte basınçlı solunuma ihtiyacınız var ki bu nefes almanıza yardımcı olur ve vermenize de. | TED | وتحتاج نظام ضخ هواء مضغوط ومع بزة الضغط التي تضغط عليك .. وعلى الاوردة الدموية يمكنك ان تتنتفس ويمكن ان تستنشق الهواء |
Bu 1960'lardaki hastaneleri pozitif basınçlı ventilasyona yöneltti. | TED | مما أدى لتحول المستشفيات عام 1960 للتنفس بواسطة الضغط الإيجابي. |
Ayrıca su basınçlı sterilize ağız silicisi var. | Open Subtitles | ثمّ هناك الضغط الميكانيكي لمنشفة تعقّيم الفمّ |
Yüksek dereceli püskürtücü kullanın. Tam basınçlı. | Open Subtitles | إستعمل موجات الحرارة العالية الضغط الكامل |
Bunun anlamı, su soğutmalı reaktörleri 20 cm kalınlığında çelik duvarlı basınçlı bir kap gibi inşa etmek gerekiyor. | TED | هذا يعني أنه لابد من بناء مفاعل مبرد بالماء كوعاء ضغط ذو جدران من الفولاذ وبسماكة أكثر من 20 سنتيمتر. |
Kasanın zaman kilidi, basınçlı kapısı, çelik plakaları var. | Open Subtitles | الخزنة لها قفل محكم و نظام ضغط و هي أيضاً مُصفحة و مصنوعة من الفولاذ |
Her ince başın altında, içi sıvı dolu,basınçlı, patlayıcı bir baloncuk var. | Open Subtitles | يختبىء أسفل كل رأس صغير فقاعة متفجرة من ضغط سائل يتعاظم |
Bu basınçlı hava akışına dayanmak ağır sedasyon gerektirir ve tekrarlanan ventilasyon uzun süreli akciğer hasarına neden olabilir. | TED | إن التّدفق المستمر لهذا الهواء المضغوط يستلزم تخديرًا قويًا ويمكن للتهوية الميكانيكية المستمرة، أن تتسبب بأضرار على المدى البعيد. |
basınçlı hava üfleyici sayesinde çorbayı soğutmak için üflemeye ve enerji sarf etmeye gerek yok. | Open Subtitles | مع آلة دفع الهواء المضغوط غير ضروري النفخ بالفم لا طاقة مطلوبة لتبريد الشوربة |
basınçlı hava ve safra pompasıyla suyu dışarı atabiliriz. | Open Subtitles | المضخات المزودة والهواء المضغوط ربما يستطيع طرد المياه للخارج |
Bir kasırga, yüksek ve alçak basınçlı hava kütlelerinin karşılaşması ve birbirine temas etmesi sonucu oluşur. | Open Subtitles | تحدث العاصفة حينما يلتقي الضغط العالي بالضغط المنخفض ويتكتلا في الهواء ويتصلا ببعضهما البعض |
Ama gördüklerine göre, bombanın basınçlı bomba olduğuna emin. | Open Subtitles | لكن من كل ما رأته , أنها متأكدة بأنها كانت أنفجار لقدر للضغط |
Ama en kullanışlısı 26.binaya yüksek basınçlı su yollamak olur. | Open Subtitles | لكن ما قد يكون أكثر فائدة هو الفيضانات جهاز تبريد مياه بضغط عالي |
Beni su altındaki basınçlı, metal bir kutuya mı tıkacaklar? | Open Subtitles | أيريدون وضعي بغواصة تحتوي على حاويات مضغوطة مصنوعة من الحديد؟ |