"basında" - Traduction Turc en Arabe

    • الصحافة
        
    • الصحف
        
    • بالصحافة
        
    • الصحافه
        
    • صحافة
        
    • الإعلام
        
    • صحفية
        
    • للصحافة
        
    • الإعلامية
        
    • الاعلام
        
    • للصحافه
        
    Böylece akademik basında, tıbbi dergilerde makaleler yayınladık, finans dergilerinde makale yayınladık. TED إذا, نشرنا بعض المقالات في الصحافة الأكاديمية. نشرنا مقالات في المجلات الطبية. نشرنا مقالات في المجلات المالية.
    Ki bu benim açımdan iyi bir şeydi. Çünkü basında çıkan fotoğraflarda ben de görünüyordum. Çoğunlukla Sophia'nın bacaklarının arasında. TED وكان هذا من حظي، لأني في أغلب صور الصحافة كنت ظاهرة كذلك، حتى لو كنت بين سيقان صوفيا
    Muhtemelen Halid'in hikâyesini duymamışsınızdır, çünkü ulusal basında yer almadı. TED هناك احتمالٌ كبير أنكم لم تسمعوا قصة خالد، لأنها لم تصل إلى الصحافة الوطنية.
    Yıllardır size hayranım... ve basında hakkınızda çıkan her şeyi topladım. Open Subtitles أنا معجب بك منذ سنوات ولقد جمعت بالكامل كل المقالات التي تتحدث عنك في الصحف
    Ve kimlikleriniz ulusal basında ortaya çıkacak. Open Subtitles وأكثر من ذلك، هويّاتكم ستنشر بالصحافة الوطنية.
    maalesef, basında hakkında çok fazla şey okuduğumuz, sinyal istihbarat görevi. TED واحده هي التجسس التي لأاسف قرأنا الكثير عنها في الصحافه .
    Livie, basında hakkımda yazılanları tahmin bile edemezsin. Open Subtitles ليفي، لا تملكين أدنى فكرة عما يقولونه عني في الصحافة
    Cinayetler hakkında basında açıklanmayan bir şey var. Open Subtitles هناك شيء عن هذه الجرائم لم يتم ذكره في الصحافة.
    Bay Biko'nun ölümü zaten basında kızılca kıyametin kopmasına yetti. Open Subtitles ووفاة بيكو تسببت للتو بضجة عارمة في الصحافة
    Konuyu değiştirelim Simone. basında düzinelerce erkekle ilişkin olduğu çıktı. Open Subtitles لقد ظهرت اشاعات في الصحافة عن علاقتك العاطفية بالعديد من الرجال
    Şef, basında Tacoma varsa, isimler de vardır. Open Subtitles أيها الرئيس ، لو أن الصحافة وصلت إلي تاكوما ، فإن لديهم الإسم أيضا
    Seni bırakmaları için onları zorlayamayız, yerel basında pek hoş karşılanmaz. Open Subtitles لا نستطيع اجباره على ان يخلوا سبيلك سوف لن يبدو ذلك جيدا بنظر الصحافة المحلية
    Bu küçük oyunumun basında nasıl yer alacağını görmek istiyorum. Open Subtitles أريد رؤية كم ستؤثر شتيمتي الصغيرة على أداء الصحافة
    Yani, davanız basında tamamen tek taraflı yer aldı. Open Subtitles حسنًا ، محاكمتك كانت بتصوير الصحافة من جانب واحد
    Son zamanlarda basında sıkça yer alıyorsun. Open Subtitles إذن لقد كنت تتلقى الكثير من الإهتمام في الصحافة مؤخرا
    basında hakkınızda çıkanları okumaktan vazgeçin. Open Subtitles أكيد أنك تقرأ ما يكتب عنك في الصحف أليس كذلك؟
    Saklayacak bir şeyi yokken, basında soruşturmanızla ilgisi olduğunun ima edilmesini istemez. Open Subtitles وبينما هى ليس لديها شئ لتخفيه فهى بالتأكيد لا ترغب بأن يتم النشر فى الصحف بأن لها أى علاقه بالتحقيق الجارى
    Katilin kadın olduğunun basında yayınlanmadığı gerçeği dışında. Open Subtitles واقع ان القاتل امرأة لم ينشر بالصحافة
    Mart 2013'e geldiğimizde, Binlerce bilgisayarı tahrip eden, Güney Kore saldırısı var, basında Kuzey Kore'nin yaptığı öne sürüldü. TED لديك هجوم مارس عام 2013 لديك هجوم على كوريا الجنوبيه تم اتهام كوريا الشماليه به في الصحافه وقد عطل الاف الحواسيب.
    Bunun basında kötü izlenim bırakacağını düşünmüyor musun? Open Subtitles ألا تعتقد أنها صحافة سيئة متوقعة؟
    basında çıkan haberlerden sonra, gizliliğini koruyabildiğinden emin olmak için. Open Subtitles بعد كل ذلك الإعلام للتأكد من أنك تحافظ على السرية
    Eve döndüğümde, bu görev basında çalkalanmaktaydı. Open Subtitles في الوقت وَصلتُ إلى البيت , المهمّة الكاملة كَانتْ قَدْ أَصْبَحتْ كارثة صحفية تَنتظرُ للحَدَث.
    Bu konuyu bildiğimiz ve hiçbir şey yapmadığımız basında duyulursa ne olur? Open Subtitles عندما يصل الأمر للصحافة و يعلموا أنك كنت تعرف ذلك و لم تفعل شيئاً ؟
    Bu adamlar basında yer almaya meraklıdır. Open Subtitles وهؤلاء الرجال سيكونون مهووسين بالتغطية الإعلامية
    Üslü bir sayı olarak gelişmekte. Şimdi, üslü bir sayı üzerinde çok çalışılmış bir kelimedir. Bu kelimeyi basında sürekli duyuyorsunuz. TED انه يتحسن بمعدل اسي. الان، كلمة اسي هي كلمة مستهلكة، تسمعونها في الاعلام طوال الوقت
    basında seni ifşa etmek çok insancıl olurdu. Open Subtitles الإفصاح بأمركِ للصحافه سيكون أكثر من إنساني.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus