Bana Başkan'ın durumdan rahatsız olduğunu söylediler, ama askeri danışmanları tarafından hatırı sayılır bir baskı altında olduğunu belirttiler. | Open Subtitles | أخبروني أن الرئيس ليس راضٍ عن الوضع لكنه تحت ضغط كبير من قبل مستشاريه العسكريين |
O da anne babasına çok baskı altında olduğunu söyledi ve Goa'ya tek başına tatile gitti. | Open Subtitles | فأخبرت والديها وكانت تحت ضغط كبير وكان يتوجب عليها الذهاب الى مدينة جوا لقضاء الاجازة وحيدة |
Sadece, çok baskı altında olduğunu anladığımı, bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك فقط أن تعرف أنني أتفهم أنك تحت ضغط كبير |
Larry, bugünlerde nasıl bir baskı altında olduğunu düşünemiyorum bile. | Open Subtitles | لا يمكنني تخيل الضغط الذي تمر به هذه الأيام |
baskı altında olduğunu biliyorum ama sana söylüyorsam buna inan. | Open Subtitles | أفهم الضغط الذي أنتي عليه و لكن يجب عليك أن تصدقينني عندما أقول أن هذا هو الإتجاه الصحيح الذي يجب أن تتبعيه |
Sanırım aşırı baskı altında olduğunu, çekici biriyle tanıştığını düşündüm... | Open Subtitles | أظنني اعتقدت أنها كانت تحت ضغط كبير وقد التقت برجل جذاب |
Hepimiz öyleyiz. Daha önce baskı altında olduğunu görmüştüm. | Open Subtitles | حسنا,لقد رأيتها و هي تحت ضغط سابقا |
Böylesi baskı altında olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم بأنها تحت ضغط رهيب |
Daha şimdi büyük baskı altında olduğunu söyledin. | Open Subtitles | أنتِ قلتِ بأنها تحت ضغط حاد |
Rachel, büyük baskı altında olduğunu biliyorum ama benimle okuldan sonra Between the Sheets'e gel lütfen. | Open Subtitles | (رايتشل)، أعلم أنكِ تحت ضغط كبير لكن أحتاجكِ للقدوم معي إلى متجر (بين الأوراق) بعد المدرسة. |
Seth bana her şeyi anlatmazdı ama çok baskı altında olduğunu hissediyordum. | Open Subtitles | لم يخبرني (سيث) بكلّ شيء، ولكن... كان بإمكاني أن أحسّ أنّه تحت ضغط كبير |
Doug, büyük baskı altında olduğunu biliyorum ama... | Open Subtitles | دوغ)، أعلم أنّك تحت) .. ضغط هائل، لكن |
John'un baskı altında olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن (جون) يقع تحت ضغط |
Sanırım ne kadar baskı altında olduğunu bugüne kadar tam anlamıyla anlamamışım. | Open Subtitles | لا أعتقد أنني حقاً استوعبت الأمر حتى اليوم مدى الضغط الذي كنت تواجهه |
Nasıl bir baskı altında olduğunu bilmiyordum hiç. | Open Subtitles | لم يكن لدي أدنى فكرة عن نوع الضغط الذي عليك |
Arka planda New York City'nin bulunduğu herkesin kafayı yemesini sağlamak üzere olan bir suç varken New York polisinin bu suçun çabuk çözülmesi için ne kadar baskı altında olduğunu tahmin edebilirsiniz. | Open Subtitles | مصورة على خلفية لمدينة نيويورك و جريمة جعلت الجميع يفقد صوابه لك ان تتخيل الضغط الذي كانت تواجهه شرطة مدينة نيويورك من أجل حل هذه الجريمة و حلها بسرعة |
Ne tür bir baskı altında olduğunu hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني تخيل الضغط الذي ترزحين تحته. |
- Deniyorum. Fakat Başkan'ın bugün nasıl bir baskı altında olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | ولكنكِ تعرفين الضغط الذي |