Roma İmparatorluğu genişledikçe, sınırlarındaki yarı göçebe nüfusun baskınları ve istilalarıyla karşı karşıya kaldı. | TED | فقد واجهت الإمبراطورية الرومانية إثر توسعها غارات وغزوات من السكان شبه الرُحّل الموجودين على طول حدودها. |
Gemi baskınları, intihar bombacıları tehditler, her şekilde ve boyutta gelirdi. | Open Subtitles | غارات القوارب ، الانتحاريين - وجاءت تهديدات في جميع الأشكال و الأحجام. |
Dün kardeşin, yazın yapılacak baskınları konuştu. | Open Subtitles | بالأمس شقيقكَ تحدّث عن غارة صيفية. |
Ben Trag iken, Vega SEU'nın yapacağı bütün baskınları önceden biliyordu. | Open Subtitles | عندما كنت من التراكز (فيكا) كانت تعلم قبل الجميع - عندما شن الحرس غارة - الى جانب |
baskınları, kelleleri Maggie'yi duydum. | Open Subtitles | -سمعت بشأن الغارات والرؤوس و(ماغي ) -ميرل) من فعل هذا) |
baskınları başlatın. | Open Subtitles | ابدأ الغارات |
Sonra da biz yaz baskınları hakkında konuşacağız. | Open Subtitles | ثم، سنناقش بشأن المداهمات الصيفية. |
Earl bazı suçluların yaptıklarıyla ilgileniyor ve sonra, yaz baskınları hakkında konuşuyoruz. | Open Subtitles | سيتعامل (آيرل) مع بعض الجرائم الجنائية. ثم، سنناقش بشأن المداهمات الصيفية. |
Sabah baskınları başlar yani o halde hazır ve nazır olduğumuzu bilsinler. | Open Subtitles | لقد نفذوا غارات صباح اليوم... لذلك نحن ذاهبون ليعرفوا أننا هنا وعلى استعداد. |
Uzak geçmişi tartışmaktan öte, bu komiteyle Birleşik Devletlerin ölümcül gece baskınları hakkındaki araştırmamı paylaşmak istiyorum. | Open Subtitles | بعيدا عن مناقشة الماضي الغابر، أريد أن أشارك مع هذه اللجنة جزءًا من تحقيقي في غارات الولايات المتحدة القاتلة في تلك دولة... |
Hepsini iade edersin yoksa yine Rosario baskınları mı olacak? | Open Subtitles | بإعادة كل شيء وإلا ستشنّ غارة (روزاريو) مجدداً |