Açma/kapama tuşuna basmayı dene ve uzaktan kumandayla kutunun üzerine vur. | Open Subtitles | جرّب الضغط على زر التشغيل والنقر على المستقبل بجهاز التحكم |
Ateşleme bilgisayarını devreden çıkarmak için acil durum frenine basmayı unuttu. | Open Subtitles | لقد نسي الضغط على فرامل الطوارئ ليتجاوز حاسب السيارة |
Ve ben bunu düğmeye basmayı bırakacağı için yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | واعتقد انه فعل ذلك كي لا يضغط على الزر |
Kötü Artie damarımıza basmayı iyi biliyor. | Open Subtitles | نعم ، آرتي الشرير يضغط على أعصابنا |
-Hayır, sadece düğmelere basmayı çok severde. | Open Subtitles | لا، انها مجرد أن يحب حقا أن تضغط على الزر. |
Düğmelere basmayı çok seviyor da. | Open Subtitles | يحب حقا أن تضغط على الزر. |
Dünyanızı gördüm ve oraya tekrar ayak basmayı arzulamıyorum. | Open Subtitles | فقد رأيت عالمكم ولا أرغب في أن أطأه بقدمي مرة أخرى |
Aya ayak basmayı izlemek istiyorlar. | Open Subtitles | حتي يستطيعول رؤيه الهبوط علي القمر سيد,انا معتمد عليك |
Marjorie, frenlere bu kadar basmayı bırak. | Open Subtitles | مارجوري توقفي عن الضغط على المكابح كثيراً |
Düğmelere basmayı bırakmamayı. | Open Subtitles | لا تُتوقفي عن الضغط على الأزرار |
Off siktir, kayıt tuşuna basmayı unutmuşum. | Open Subtitles | تباً ، لقد نسيت كلياً الضغط على تسجيل لا ، أنت... |
Düğmeye basmayı unuttum. | Open Subtitles | أنا فقط نسيت الضغط على الزر. |
Butona basmayı seven biri. | Open Subtitles | شخص ما يحب أن يضغط على أزرارك |
Acil durum düğmesine basmayı dene. | Open Subtitles | -حاول أن تضغط على زر الطوارئ |
Dünyanızı gördüm ve oraya tekrar ayak basmayı arzulamıyorum. | Open Subtitles | فقد رأيت عالمكم ولا أرغب في أن أطأه بقدمي مرة أخرى |
Aya ayak basmayı izlemek konusunda bir planın var mı diye merak ediyordum. | Open Subtitles | اتسأل ان كنت تخطط لمشاهده الهبوط علي القمر |