Ve o zaman gercekten zeki olmak zorunda olduğuma karar verdim. Bu işi batı sahiline taşıyabilirdim. | TED | وبعدها قررت أنني يجب أن أكون ذكياً، يجب أن أغتنم فرصة هذا العمل في الساحل الغربي. |
Kuzey Amerika'nın batı sahiline ineceğiz. | Open Subtitles | نتجه صَوْب الساحل الغربي لأميريكا الشمالية. |
batı sahiline, Meksika'ya, bir kaç Dolar'a her yere. | Open Subtitles | يجعلونك تذهب الى الساحل الغربي بالمكسيك الى أي مكان مع زوج من الدولارات في بنطلونك الجينز |
Cuma gününe kadar, batı sahiline olan bütün yerleri kapsayacak kadar üretebilirim. | Open Subtitles | حسناً ، أستطيع صناعة ما يكفي لتغطية الساحل الغربي بأكمله بحلول يوم الجمعة |
Bunu söyleceğimi hiç düşünmezdim ancak batı sahiline yerleşmenin zamanı geldi. | Open Subtitles | أتعلمون , لم اظن انني قد اقول هذا لكن اظن انه حان الوقت للذهاب الى الساحل الغربي |
Hepiniz batı sahiline uçacaksınız ve sonra yeryüzüne çakılacaksınız. | Open Subtitles | سنطير كلنا صوب الساحل الغربي ! ونتحطم على الأرض |
batı sahiline ayaklar denk geldi, Bill. | Open Subtitles | نحن لدينا القدم هنا في الساحل الغربي |
Onu batı sahiline götürdü. | Open Subtitles | و لقد شحنه إلى الساحل الغربي |
- batı sahiline yaklaşıyorlar. | Open Subtitles | -لقد وصلوا إلى الساحل الغربي |