Böylece 180 derecelik bir açı ile, batıdan gelebilecek her şeyi görürüz. | Open Subtitles | سيكون لدينا رؤيه على مدى 180 درجه لاى شئ ياتى من الغرب |
batıdan milyonlar kazanıp kendi insanını aç bırakan sosyalist bir ülke. | Open Subtitles | دولة اشتراكية تنفق المليارات في الغرب في حين يموت شعبنا جوعاً. |
batıdan hiç kimse bir Bedevi'nin kalbini sizden daha iyi bilemez. | Open Subtitles | لا أحد في الغرب لا يعرف قلب البدو أفضل مما كنت. |
aslında düşüncem bu aslında çok da batıdan doğuya bir kayma değildir; daha farklı bir şey oluyor. | TED | أعتقد في الواقع هذا ليس حقيقة تحولا من الغرب إلى الشرق؛ شيء مختلف يحدث. |
En batıdan, en doğuya ve güneye büyük bir dayanışma sağduyusu gösterdiler. | TED | أظهروا قدراً عظيماً من القدرة على التماسك من أقصى الشرق إلى أقصى الغرب إلى الجنوب. |
Kampanya Arapça'yı korumak için bir slogan başlattı, "Ben senle doğudan konuşuyorum, Sen bana batıdan cevap veriyorsun." | TED | حملة الحفاظ على اللغة العربية أطلقت شعار يقول: أخاطبك من الشرق، فترد من الغرب. |
Buna ek olarak, rejim batıdan alınan borçlara bağımlı idi. | TED | بالإضافة، كان النظام معتمدا على ديون من الغرب. |
Fakat sonra Mayaların tahta silahlarına karşı kendilerini yenilmez kılan metal kılıçlarıyla batıdan işgalciler geldi. | Open Subtitles | لكن بعد ذلك أتوا غزاة من الغرب يحملون سيوف معدنية جعلتهم لا يقهرون أمام أسلحة المايا الخشبية |
Dikkatli olun, az evvel burada bir polis vardı Orta batıdan gelmiş bir teğmen. | Open Subtitles | كوني علي حذر، لأنه كان هنا منذ قليل شرطي. ملازم من منطقة الغرب الأوسط. |
Sikander bir tanrıdır. Çok eskiden batıdan geldi. | Open Subtitles | إسكندر إلاه جاء هنا منذ عهد بعيد من الغرب |
Radara göre... maymun kuzey batıdan batıya doğru bir mil 089 yönünde görülmekte. | Open Subtitles | تحديث الرادار ، رصد القرد 1,800ياردة من الغرب الى الشمال الغربي |
batıdan yeni bir dalga da gelebilir. | Open Subtitles | تهُبّ عاصفة أُخرى, وهناك أخرى في الغرب قد تهُبّ قريباً |
Meselâ, yıldızlar her zaman doğudan doğup, tüm gece boyunca başımızın üzerinden batıya doğru akarak batıdan batarlar. | Open Subtitles | فعلى سبيل المثال تشرق النجوم دوما من الشرق وتغرب دوماً فى الغرب قاطعة السماء كلها من فوقنا خلال الليل |
Devriyeler batıdan ateşlendiğini söylediler. Bulabildiğin kadar adam alıp oraya git. | Open Subtitles | رجال الدورية قالوا يبدو انها قادمة من الغرب. |
Benim küçük başbelam batıdan küçük numaralarından birini yapıyor. | Open Subtitles | مزعجتي الصغيره من الغرب تلعب بخدعها الصغيره |
Doğudan rüzgarlar... batıdan da güneş... | Open Subtitles | عندما تأتى الرياح من الشرق ♪ و الشمس من الغرب ♪ |
Güney kanadını alın ve batıdan kuşatın. | Open Subtitles | توليا الجناح الجناح الجنوبي وحاصروهم من الغرب |
Çünkü eğer vardıysa büyük ihtimalle batıdan esiyordu ve bu da demek oluyor ki roketi tam şuraya sürükledi. | Open Subtitles | لأنه إن كانت كذلك من المحتمل أنها أتت من الغرب مما يعنى أنها قد تكون دفعت الصاروخ |
Heligoland. Rüzgar güney batıdan esecek. | Open Subtitles | هبوب رياح عكسية على المنطقة الجنوبية الغربية |
Sanırım kuzey batıdan gelecekler, fakat bundan tam emin değiliz. | Open Subtitles | افضل تخميناتى انهم ربما امكنهم الهجوم من اتجاه الشمال الغربى لكن المخابرات لا تدعم ذلك |
Ariane silah arkadaşım olmayı reddetti, sınıf düşmanı Cola bayrağını yükseltti ve batıdan gelen taze bir rüzgar annemin Doğu paralarını kollarımın arasından uçurdu. | Open Subtitles | أنكر أريان أن يكون رفيقي في السلاح لقد رفع العدو راية الكولا وحملت رياح غربية اموال أمي الشرقية حول أذني |
Saniyede 14 metre hızla batıdan rüzgar esiyor. | Open Subtitles | رياح غربيه بسرعة 14 ميل في الساعه |
Peki, bir patlama gibi görünüyor batıdan geliyor gibi... | Open Subtitles | يَبْدو ان الإنفجار قادم مِنْ الغربِ |