Merhumların çürümüş bedenlerine Khan'ın trombositlerini enjekte ediyorum. | Open Subtitles | لخلاياه الميتة لاعادة احيائها |
Merhumların çürümüş bedenlerine Khan'ın trombositlerini enjekte ediyorum. | Open Subtitles | لخلاياه الميتة لاعادة احيائها |
Ben, babaları saçlarını bile okşayamıyor, tüylü enselerinden yakalayamıyor ya da küçük, sıcak ve pürüzsüz bedenlerine sarılamıyorum. | Open Subtitles | أنا أبوهم، لا أستطيع تمرير يدي عبر شعرهم وقرص مؤخرة رأسهم أو أن أضم إلي بقوة جسدهم الصغير |
Söylenene göre, düşmanları ona öyle büyük onur duyarmış ki ölmeden önce bedenlerine onun ismini kazırlarmış. | Open Subtitles | يقال أن أعداءه كانوا يحترمونه كثيراً كانوا يحفرون اسمه على جسدهم قبل أن يموتوا |
Eğer bedenlerine girebilsem | Open Subtitles | اذا كنت انا في جلدهم |
Eğer bedenlerine girebilsem | Open Subtitles | اذا كنت انا في جلدهم |
Etrafıma baktım ve bunun tüm çevremde böyle olduğunu gördüm. Abartısız yüzlerce birey kendi bedenlerine ve kişiliklerine uymayan bir avuç sesi kullanıyordu. | TED | نظرت حولي ورأيت هذا يحدث في كل مكان من حولي، حرفيًا، مئات من الأشخاص يستخدمون أصواتًا معدودة، أصوات لا تلائم أجسامهم ولا شخصياتهم. |
Uyuduklarında bedenlerine küçük bir elektrik akımı veririz ve bu akım sebebiyle zehir bezleri kasılır. | TED | عندما نتأكد أنهم ناموا، نمرر تيارًا كهربائيًا صغيرًا جدًا عبر أجسامهم ما يسبب انقباضًا لغددهم السمية. |
Homunkulusların önceki bedenlerine ait parçalara karşı zafiyetleri var. | Open Subtitles | الهومنكلس ضعيفون أمام أجزاء أجسامهم السابقه |