Noel'e kadar beklemesi gerektiğini söylemiştim ona. | Open Subtitles | قلت له انه يجب الانتظار حتى عيد الميلاد. |
Doktor Mixter, alçıyı açmadan önce yarına kadar beklemesi gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد الدكتور (ميكستر) أنه يجب الانتظار حتّى يوم غد قبل وضع الجبيرة |
Ama sonra sigorta şirketi hastanede yatmak için sırasını beklemesi gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لكن الشركة قالت أنها يجب أن تنتظر دورها لتدخل مستشفى حكومي |
Jane'in büyükannesi onu büyütürken bekaretin kutsal bir şey olduğunu ve beklemesi gerektiğini öğretti. | Open Subtitles | جدة (جين) أثارت بها الى الاعتقاد بأن عذريتها مقدسة وأنها يجب أن تنتظر (هذا هو خطيب (جين |
Müdür'e Bay Callen'ın düşmesi için 30 saniye daha beklemesi gerektiğini söyle. | Open Subtitles | أخبريه بأنه عليه الانتظار 30 ثانية إضافية حتى سقوط السيد كالن |
Lütfen oğlunuza beklemesi gerektiğini söyleyin. | Open Subtitles | أرجوك أبلغ ابنك أن عليه الانتظار. |