Benim çocuğumdan beklendiği gibi. Anbu, seni kabul etti.Tüm kalbimle sana güveniyordum | Open Subtitles | كما توقعت من ولدي لقد تم قبولك في القوات الخاصة كنت متيقناً من أنه يمكنني الاعتماد عليك |
Benim cocuğumdan beklendiği gibi. ANBU'ya kabul edildin.Sana tüm kalbimle güvendiğimi bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | كما توقعت من ولدي لقد تم قبولك في القوات الخاصة كنت متيقناً من أنه يمكنني الاعتماد عليك |
- Durum beklendiği gibi değil. İşin bu noktaya gelmesi benim hatam. | Open Subtitles | إلامر ليس كما توقعت, إنه خطأي أن جعلت هذا الأمر يصل إلى هذا الحد |
beklendiği gibi Kore, adam adama markajla Hindistan forvetini duraklatıyor. | Open Subtitles | كما كان متوقع لعبة كوريا رجل لرجل شلت مهاجمين فريق الهند |
Her bölük mevzideki yerini biliyor, efendim, ve tamamen beklendiği gibi. | Open Subtitles | كل رامي يعرف موقعه على الخط يا سيدي بالضبط كالمتوقع |
Bir gezegen vardı beklendiği gibi, her defasında Wraithler geldi köylüler alındı, ama bu özel gezegende, birkaç durumda alınanlar geri döndüler. | Open Subtitles | كان هناك كوكب. وكما هو متوقع الرايث حضروا وأخذوا القروين. |
beklendiği gibi, herkesin gözü kutuda. | Open Subtitles | كما المتوقع ، كل الأعين على الحقيبة |
beklendiği gibi bugün de kimseyle geçinemiyorum. | Open Subtitles | كما متوقع لاأستطيع الإنسجام اليوم أيضا |
ilk fark edeceğiniz beklendiği gibi enerji toplanmasındaki düşüştür fakat şu anda video halen devam etmektedir. | TED | الاول تلاحظون ان الطاقة المستخلصة تتوقف كما هو متوقع لكن الان الفيديو ما زال يعمل |
beklendiği gibi kaba etinin üzerinde şırınga izleri buldum. | Open Subtitles | حسنا كما توقعت وجدت علامات حقنة على خلفية كيو |
beklendiği gibi sen Shonan'ı kontrol eden eski Onibaku'sun. | Open Subtitles | {\3cHFFFFFF\bord2}{\1cH900000\3cHFFFFFF\b1\}كما توقعت |
Gizli Sound Köyü'nden beklendiği gibi. (sound: Ses) | Open Subtitles | كما توقعت من قرية الصوت |
Benim çocuğumdan beklendiği gibi. | Open Subtitles | كما توقعت من ولدي |
Benim çocuğumdan beklendiği gibi. | Open Subtitles | كما توقعت من ولدي |
beklendiği gibi burada Regulus-12'de de aynı şeyi yapacak... | Open Subtitles | هنا على (ريجولاس 12) تفعل الشيء نفسه كما توقعت |
beklendiği gibi bir şey olmadı. | Open Subtitles | "لم تجري كما توقعت" |
- beklendiği gibi değil. | Open Subtitles | - ليس كما توقعت - |
beklendiği gibi barut. | Open Subtitles | البارود, كما كان متوقع. |
Ama beklendiği gibi, temas kurduğu kişilerle konuşuldu, soruşturma sırasında. | Open Subtitles | لكن كالمتوقع إستغلوا معارفهم للضغط لإنهاء التحقيق |