"beklenen" - Traduction Turc en Arabe

    • متوقع
        
    • المتوقع
        
    • المتوقعة
        
    • يتوقع
        
    • متوقعاً
        
    • المنتظر
        
    • المنتظرة
        
    • متوقعا
        
    • المُنتظر
        
    • إنتظارها
        
    • ومتوقعا
        
    • فاجأتهُ
        
    • إفتراض يقول أن
        
    • متوقعة
        
    • ان الأمور لم تسر
        
    ödüller beklenen etkiyi yarattı: Daha çok paraya daha iyi performans. TED فالمكافآت قامت بالتحفيز كما هو متوقع: كلما ارتفع الدفع، ارتفع الأداء.
    Evet öyle söyleniyor, ama çok özel bir durum için: savaşın ekseriyetle yasak (haram) olduğu kutsal şehir Mekke'nin beklenen fethi için. TED نعم، انها تقول ذلك، ولكن في سياقٍ محدد جدا فقط: عند فتح متوقع في حرم مدينة مكة المكرمة حيث كان القتال ممنوعا عادة.
    Gazetecilerin yaptığı, sorgulayıcı olması beklenen bir röportaj tarzı var. TED نحن نعرفهم. هناك المقابلات الصحفية، و فيها أسلوب التحقيق المتوقع.
    Florida'ya gidip evlenmem gerekiyor. Çünkü şu anda benden beklenen bu. Open Subtitles يجب أن أذهب إلى فلويدا وأتزوج لأن هذا هو المتوقع منى
    Bu bir ölüm cezasıdır. beklenen yaşam olasılığı TED مدّة الخمس سنوات المتوقعة للعيش أقل من خمسة بالمئة.
    Bu sabah ilerleyen saatlerde varması beklenen Rus Başkan Yuri Suvarov'un uğrayacağı Başkan Logan'ın dinlenme yerinde güneş parlıyor fakat hava serin. Open Subtitles الشمس لامعة , ولكن الهواء لطيف عند السكن الرئاسي للرئيس لوجان هناك حيث يتوقع وصول الرئيس يوري سوفاروف مؤخراً هذا الصباح
    Evet, hala biraz zayıf ama bu beklenen bir şeydi zaten. Open Subtitles نعم، لازال لم يستعيد كامل عافية، وهذا كان متوقعاً. على العكس.
    24 yaşında olmama rağmen benim ölümüm beklenen bir şeydi TED كنت قد غدوت حينها ابنة 24 عام .. وكان موتي امرٌ متوقع بصورة كبيرة
    Bu bizim toplumumuzda beklenen bir şey değil ve hatta çok erkekçe gözükmez. TED ببساطة، الأمر غير متوقع من قبل مجتمعنا، حتى أنه يثير الامتعاض كونه ليس رجولياً.
    Hala ağrıları var ama bu beklenen bir şey. Open Subtitles ما زالت تعاني بعض الألم، لكن ذلك شيء متوقع.
    Birazcık heyecan başladı ama internet sitesinde bunun beklenen bir şey olduğu söyleniyordu. Open Subtitles القليل من الذبذبة الآن، لكن الموقع الإلكتروني نص إلى أن هذا متوقع
    Sadece beklenen ahenge ve yapısal özelliklere uymuyor. TED فقط هو يزعزع النمط المتوقع وإنسجام الملامح الأنشائية.
    Yıllarca liderlerin tek başlarına karmaşık problemleri çözmeleri beklenen güçlü solocular olduklarını düşündük. TED و لسنين عدة، نظن ان القادة هم أبطال منفردين الذين كان من المتوقع منهم حل المشكلات المعقدة كلها بأنفسهم.
    Birincisi, olmaları beklenen yerde yaşıyorlar. TED الأولى أنها تعيش في المكان المتوقع لتواجدها.
    bu piyangonun beklenen değeri 2 dolar; bu piyangoya para yatırmalısınız. TED أن القيمة المتوقعة من هذا اليانصيب هي دولارين. هذا هو اليانصيب الذي ستقومون بإستثمار أموالكم فيه.
    Bunun üzerine, üreticiler talepte beklenen düşüş yönüne yardım etmek için işletme giderlerini kesebilir. TED في ردة فعلٍ، سيميل المنتجون إلى خفض تكاليف الإنتاج لدعم حالة التراجع المتوقعة على الطلب.
    Bu sabah ilerleyen saatlerde varması beklenen Rus Başkan Yuri Suvarov'un uğrayacağı Başkan Logan'ın dinlenme yerinde güneş parlıyor fakat hava serin. Open Subtitles الشمس لامعة , ولكن الهواء لطيف عند السكن الرئاسي للرئيس لوجان هناك حيث يتوقع وصول الرئيس يوري سوفاروف مؤخراً هذا الصباح
    Saf kötülük karşısında inkar beklenen bir tutumdur. Open Subtitles النكران سوف يكون متوقعاً في الوجه الشيطاني البريء
    Kendine Mehdi diyordu, beklenen biri, çöl kabilelerini kendi etrafında toplamıştı, ve kutsal savaş çağrısı yapıyordu. Open Subtitles سمى نفسه المهدى المنتظر و جمع حوله قبائل الصحراء و نادى بالحرب المقدسة
    Böylece, bu neşeli ve kutlu günde tüm krallık uzun zamandır beklenen doğumu kutladı. Open Subtitles وبهذا، في هذا اليوم العظيم السعيد احتفلت كل المملكة بالأميرة المنتظرة
    Sabotaj nedeniyle, dümen beklenen şekilde çalışmıyordu. Open Subtitles بسبب التخريب , كانت الدفة لا يتصرف كما كان متوقعا ,
    Uzun zamandır beklenen su balonu savaşı şimdi başlasın. Open Subtitles حرب بالون الماء المُنتظر طويلًا رسميًا قد بدأ الآن.
    Bayanlar ve baylar! Sizlere uzun bekleyişinizin ardından büyük şampiyonu takdim edeceğim. Bayanlar baylar, işte uzun zamandır beklenen Çin-Batı boks turnuvası. Open Subtitles سيّداتي و آنساتى ، ها هي المباراه التى طال إنتظارها ، اللّقاء بين الملاكمة الصينية و الغربية.
    Bu kameralar, kazanmanın yasal veya beklenen bir kazanma olup olmadığına karar verir. Open Subtitles ليكتشف إن كان الفوز مستحقا أم مدبرا ومتوقعا
    Onların düzeyinden beklenen... ve, Baylar, aslında yalan olan bir varsayım. Open Subtitles إفتراض يقول أن تفكيرهم متشابة والذى يعتبر أساساً أيها السادة , كذبة
    Benden beklenen bir aşk hikayesi değildi hayal edebileceğimden fazlasıyla özgürlük, macera ve sevgiyle dolu bir aşk hikayesi ortaya çıktı. TED لم تكن قصة حب متوقعة بالنسبة لي، ولكنها قصة مغمورة بمزيد من الحرية والمغامرة والحب ربما أكثر مما كنت أتخيل.
    Evan beklenen başarıyı sağlayamadı o yüzden bu haftayı bitirecek ve pazartesi ben sunmaya başlayacağım. Open Subtitles نعم. على ما يبدو ان الأمور لم تسر مع أيفان لذا هو سَيَنهي خلال الإسبوع وأنا ابدأ يوم الإثنين.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus