Gururla ve büyük beklentilerle Paris Belediye Başkanlığı adaylığımı açıklıyorum. | Open Subtitles | بكل فخر و توقعات عظيمة أعلن عن ترشحي لمنصب عمدة باريس |
İnsanlar buraya bazı beklentilerle geliyor. | Open Subtitles | يكون لدى الناس توقعات عند قدومهم إلى هنا. |
Böyle beklentilerle gidebileceğin tek yer bir uçurum olur. | Open Subtitles | بتوقعات كهذه الشئ الوحيد الذي سيحصل لك هو السّقوط |
Hepimiz Jüpiter'e büyük beklentilerle yaklaştık ve hepimizin ne göreceğimize dair heybetli teorileri vardı. | Open Subtitles | إقتربنا من "المشتري" بتوقعات كبيرة ونظريات طموحة عما سنراه |
Başlı başına, Lucy'nin ressam olması önceki bilginin oluşturduğu beklentilerle örtüşmüyor. | TED | على حدة، كون لوسي فنانة لا يتماشى مع التوقعات التي تكونت من المعلومات السابقة. |
Tüm bu büyük beklentilerle nasıl baş ediyor sence? | Open Subtitles | كيف ترونه يتعامل مع كافة هذه التوقعات الهائلة؟ |
Hepimiz bazı beklentilerle gittik. | Open Subtitles | جميعنا ذهب بتوقعات معينة |
Düşük beklentilerle bezenmiş hayal kırıklıkları gibi kokuyor. | Open Subtitles | أعتقد أن به رائحة تسريع الآمل،وفشل.. التوقعات .. |
Çok büyük beklentilerle karşılaşacaksın. | Open Subtitles | سوف يكون هناك الكثير من التوقعات العالية على كاهلك |
Cinsiyet temelli beklentilerle minik meleğimize yüklenmek istemiyoruz. | Open Subtitles | إننا فقط لا نريد أن نثقل كاهل ملاكنا الصغير بتلك التوقعات المبنية على أساس الجنس |