"bekleyen" - Traduction Turc en Arabe

    • ينتظرني
        
    • تنتظرك
        
    • انتظار
        
    • ينتظرك
        
    • تنتظرنا
        
    • ينتظرنا
        
    • إنتظار
        
    • بانتظار
        
    • منتظرين
        
    • ينتظره
        
    • بانتظارك
        
    • تنتظره
        
    • بإنتظاري
        
    • ينتظرونك
        
    • منتظرة
        
    Onu suçlama. Eve döndüğümüzde beni bekleyen şeyleri bilirsem yardımcı olabileceğini düşündü. Open Subtitles لا تلمه، فقد اعتقد أنّ معرفة ما ينتظرني عند العودة للديار ستساعدني
    Daha zaferin seni bekleyen sınavını olmamış, dikkatsiz bir kızsın. Open Subtitles ما زلت لم تجربي، بغض النظر عن الانتصارات التي تنتظرك.
    Ve hackerlar için DNA sadece hacklenmeyi bekleyen başka bir işletim sistemi. TED والحمض النووي للمخترقين، مجرد نظام تشغيل في انتظار أن يتم اختراقه.
    Eğer onlara bir şey anlatırsan seni içeride bekleyen birisi olacak. Open Subtitles إذا أخبرتهم أي شيء مفيد، فأحدهم سوف ينتظرك في داخل السجن.
    Bütün bu tehlikelerin içinde keşfedilmeyi bekleyen harikalar olduğunu umut ediyoruz. Open Subtitles بأنه وسط كل هذه المخاطر .ما زالت توجد عجائب تنتظرنا لنكتشفها
    Ama başka biri... Evde beni bekleyen gerçek biri var. Open Subtitles ولكنّي أملكُ شخصًا في حياتي، شخصٌ حقيقيّ ينتظرني في المنزل.
    Ama başka biri... Evde beni bekleyen gerçek biri var. Open Subtitles ولكنّي أملكُ شخصًا في حياتي، شخصٌ حقيقيّ ينتظرني في المنزل.
    Seni bekleyen neydi peki, dünyadaki herhangi bir şeyden daha güçlü, ve bedeli, bu durumda bir kurban olan? Open Subtitles الإثارة التي تنتظرك كان أكبر من أي شيء آخر. فإنه يستحق التضحية.
    Ve sizi bekleyen bir mücadele için içinizde yeni bir gücün yükseldiğini duyumsarsınız. Open Subtitles وسيتم تنشيط حواسك لمواجهة التحديات التي تنتظرك.
    Bizleri kurtaracak sihirli bir değnek beklememize gerek yok bizler zaten kullanılmayı bekleyen bir çözümler deposuna sahibiz. TED لا يجب علينا انتظار عصى سحرية لتنقذنا جميعا، فلدينا مسبقا مستودع كبير من الحلول يُنتظر فقط استعمالها.
    Ancak inanıyorum ki Batı ülkelerinde anlatılmayı bekleyen böyle bir hikâye var. TED لكن أعتقد أنه في الدول الغربية، هناك قصة من هذا القبيل في انتظار سردها.
    Seni ve muritlerini sizi bekleyen sonsuz işkencelerin olduğu karanlığa sürdü. Open Subtitles فيطرحون بك الى الظلام الخارجي حيث الخراب الأبدي ينتظرك و محضرينك
    Şu an dışarıda bekleyen üst düzey bir YTÖE ajanı var. Open Subtitles لدي عميل من مستوى عال ينتظرك في الخارج، في هذه اللحظة
    "Bizi bekleyen hayata sahip olmak için planladığımız hayattan kurtulmaya istekli olmalıyız." Open Subtitles على التخلي عن الحياة التي خططناها لكي نحصل على الحياة التي تنتظرنا
    Hepimiz ölüm miti, ölümden sonra bizi bekleyen dünya, yaşlanan büyüklerimiz ile uğraşmak zorundayız. TED كلنا لدينا مشكلة لغز الموت والعالم الذي ينتظرنا بعد الموت الشيخوخة وسنين الكهولة
    Burada ölü bir adam var. Kamyonun açılmasını bekleyen bir müşteri sırası varmış. Open Subtitles لدينا جثّة واحدة، كان هناك طابور من الزبائن في إنتظار الشاحنة أن تُفتح.
    Bunlar da, sahne almak için sıralarını bekleyen deney mankenleri. TED هذه هي دمى اجراء الاختبار بانتظار فرصتهم لاتخاذ مركز الصدارة.
    Bir sonraki veri noktasını sabırsızlıkla bekleyen, içsel bilim adamına dönüşürüz. TED ويصبحُ فينا هذا المفكر الروحي الداخلي حيث كنُا منتظرين بلهفة مرحلة المعرفة المقبلة.
    Kendisini bekleyen bu yükü taşımak için henüz yeterince güçlü değil. Open Subtitles أكتافه ضعيفة جداً لتحمل هذا العبء الذي ينتظره.
    Lobide bekleyen eşyalarım var, 15 dakikada gelseniz iyi olur, çünkü yetişmem gereken bir uçak var, beni duydunuz mu? Open Subtitles ستكون الامتعة بانتظارك فى الردهة و يجب ان تكون هنا خلال 15دقيقة لان لدى رحلة جوية يجب ان الحق بها
    Her zaman uçağına bir başıboşluk havası içinde yürürdü, pervasız bir başıboşlukla sigarasını atıverir, orda bekleyen kızı kavrar, öpüverirdi. TED كان يمشي باتجاه طائرته بخطا متئدة خطا متئدة بنوع من الخيلاء يلقي بسجارته بعيدا, يحضن الفتاة التي تنتظره , ويقبلها,
    Hayatımın en mutlu günü değil. Beni bekleyen kimse de yok. Open Subtitles إنّهُ ليس أسعد أيّام حياتي كما أنّه لا أحد بإنتظاري في أيّ مكان
    Sen bir çizgi filmsin, ve senin yeni maceralarını bekleyen izleyicilerin var. Open Subtitles أنت صورة متحركة، ولديك جماهير ينتظرونك للمزيد من القصص
    Bu kent, becerilmeyi bekleyen bir kadın gibi. Open Subtitles هذه المدينة شبيهة بالمرأة اللعوب منتظرة أن يجامعها أحدهم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus