"bekliyorlarmış" - Traduction Turc en Arabe

• ينتظرون
• ينتظرونا

Çok tuhaf. Sanki bunun olmasını bekliyorlarmış gibiler.
هذا غريب , يبدو أنهم كانوا ينتظرون حدوث ذلك

Bilgisayarı açmamızı bekliyorlarmış.
لقد كانوا ينتظرون منا تشغيل الجهاز أوقفه

Bu takımı almaya gelen adamı görmek için bekliyorlarmış ki- onun zaman makinesini de görebilsinler.
انهم يقولون أنهم ينتظرون ليروا من اختار هذه البدلة لكي يروا كيف هي شكل الة الوقت التي يمتلكها

Ve otobüsü bekliyorlarmış, ondan sonra yaşlı bir kadın çıkagelmiş, o da durakta oturmaya başlamış, sonra o da otobüsü beklemiş... ve hepsi oturup otobüsü beklemişler.
وانتظرت الحافلة وبعد ذلك جاءت امرأة عجوز وجلست على مقاعد الانتظار ايضاً وانتظرت الحافلة وكانوا ينتظرون جميعهم الحافلة

Sanki bizim temiz, iyi ve taze şeyleri getirmemizi bekliyorlarmış gibi.
كأنهم ينتظرونا لنجلب الى هنا كل ما هو نظيفا وجيدا وجديدا

Garsonun dediğine göre, masalarda oturan iki kurban da birini bekliyorlarmış ama kimse gelmemiş.
الشاهد قال أن الضحيتين جلسا على الطاولة وأنهم ينتظرون شخص لم يظهر.

Sanki orada öylece dikilip öldürülmeyi bekliyorlarmış.
وكأنهم كانوا واقفين هناك ينتظرون من يقلتهم

Araçlardan iner inmez ateş altında kalmıştık. Sanki bizi bekliyorlarmış gibiydi.
كنا قد خرجنا للتوّ من مركباتنا عندما أصبنا وكأنهم كانوا ينتظرون قدومنا

Sadece kalbinin stabilize olmasını bekliyorlarmış.
انهم فقط ينتظرون قلبه حتى يستقر

Bunu yapmak için babamın ölmesini bekliyorlarmış.
كانو فقط ينتظرون خروج والدي من الصورة

Üç gün önce. İsmini vermemişler daha. Abinle senin dönmeni bekliyorlarmış.
و هم ينتظرون عودتك لتقوم بتسميته

Sadece stüdyonun imzasını bekliyorlarmış.
ينتظرون توقيع رئيس الأستوديو

Sizi bekliyorlarmış.
كانوا ينتظرون قدومكم.

D Bölgesindeki Bizeff'in özel avlusunda bekliyorlarmış.
قالوا أنّهم ينتظرون في فناء (بيزاف) الخاص بالمنطقة (د).

Altını bulmuşlar, Rick saklamış, onun aramasını bekliyorlarmış.
وجدوا الذهب، وأخفاه (ريك)، وكانوا ينتظرون اتّصاله.

- İstasyonda bizi bekliyorlarmış. - Trende olduğumuzu biliyorlar mı?
انهم ينتظرونا عند المحطة هل يعرفون باننا قادمون؟