| Geçen gece bizimle beraber belgesele gelemediğin için üzgünüm. | Open Subtitles | أتألم قليلا، لكني بخير آسفة لأنك لم تستطيعي أن تأتي لمشاهدة الشريط الوثائقي معنا ليلة أمس |
| belgesele para yatıracak kimse bulamadım ben de kirayı ödeyebilmek için alternatif filmlere geri döndüm. | Open Subtitles | لم أجد أي شخص مستعد للإستثمار في الفيلم الوثائقي لذلك اضطررت إلى العودة لصناعة الأفلام البديلة لدفع الإيجار. |
| Bence görüşmemizi yapmamız ve bu belgesele mümkün olduğunca kısa sürede yeniden başlamamız önemli. | Open Subtitles | rlm;"أعتقد أنه من الضروري rlm; الحفاظ على مقابلتنا" rlm;"ونعيد بدء تصوير هذا الفيلم الوثائقي rlm; |
| Şu an, suçlu, deli ve hiç evlenmemiş bir kadın hakkında üzücü bir belgesele benziyor. | Open Subtitles | الان حياتك تبدو كأنها وثائقي حزين عن عانسة مجنونة |
| Bir gün bu, diğerlerinin de izleyeceği bir belgesele dönüşebilir. | Open Subtitles | "مهما كانت متناقضة, سيتم عرضها. "يوماً ما, ربما يتحول هذا العمل إلى وثائقي في نظر الآخرون. |
| Bu bir belgesele benziyor. | Open Subtitles | يبدو مثل برنامج وثائقي |
| O belgesele takıntılıyım ben! | Open Subtitles | أنا مهووس بذلك الوثائقي! |