"belirlemeye" - Traduction Turc en Arabe

    • تحديد
        
    • أحدد
        
    • تحديده
        
    • بتحديد
        
    Halen binanın yerini ve Crowe'un dans partnerinin adını belirlemeye çalışıyoruz. Open Subtitles مازلت أحاول تحديد الموقع و معرفه هويه شريك كراو فى الرقص
    Nereye gittiklerini belirlemeye çalışarak temel ekolojik yaşam alanlarını belirlemeye çalışıyoruz. TED نحاول تحديد أساسياتها الإيكولوجية، ونرى أين تذهب.
    Belki hikâyede sonucu belirlemeye yardım edenler, tam ölçüsünde olanlar kâselerin kendisi. TED ربما هي الأوعية نفسها التي تساعد أيضًا في تحديد مغزى القصة، ما هو المعتدل الصحيح.
    Amacımız, anlaşmazlığın karakterini... ve en iyi nasıl çözülebileceğini belirlemeye çalışmak. Open Subtitles هدفنا هو تحديد ما بك النزاع والتوصل الى اتفاق.
    Tam yerini belirlemeye çalışıyorum.. Open Subtitles نعم ، أنا أحاول أن أحدد موقعه بالظبط
    Ama Bay Hipwell'e olan saplantının ne zaman başladığını belirlemeye çalışıyorum. Open Subtitles ولكن ما أحاول تحديده متى بدأ هوسك الخاص مع السيد (هبويل) ْ
    Devlet Birimleri kesin olarak yerini belirlemeye çalışıyorlar. Open Subtitles وزارة الخارجية تعمل على تحديد موقع محدد له
    Yanmış kurbanın kimliğini belirlemeye ne kadar yakınsın. Open Subtitles ما مدى اقترابك من تحديد هويد الضحية المحترقة؟
    - Ölüm saatini belirlemeye yardımcı olurlar. Open Subtitles كما كنت أقول، سيثبتون أنّهم مهمون في تحديد وقت الوفاة
    Ama henüz devrik liderin yerini belirlemeye yaklaşamadılar. Open Subtitles لكن لحد الآن لم يتم تحديد مكان الرئيس العراقي المخلوع
    - Var, Ethan. NSA, alt yapımızın hangi kısmının hedef alındığını belirlemeye çalışıyor. Open Subtitles إن وكالة الأمن القومي يحاولون تحديد البنية التحتية التي تُستهدف
    Gösteri yaptığı sırada utanıp utanmadığını belirlemeye çalışıyoruz. Open Subtitles حسناً , نحاول تحديد ما إن كانت مُرتبكة أثناء آدائها.
    Atomun boyutunu belirlemeye yardımcı olur Open Subtitles لأن كُتلة الإلكترون تُساعِد فى تحديد حجم الذرّة،
    Çok sayıda yardım çağrısı aldık. Şu an yerlerini belirlemeye çalışıyoruz. Open Subtitles تلقينا عدة مكالمات لخدمة الطوارئ ونحاول تحديد مواقعهم الآن
    Cinayet silahını belirlemeye yardımcı olmak için Laboratuvara dönmem lazım. Open Subtitles يجب أن أعود إلى المُختبر وأساعد في تحديد ما قد يكون السلاح.
    Hâlâ bakım takımının yerini belirlemeye çalışıyoruz, Yüzbaşı. Open Subtitles نحن مازلنا نحاول تحديد مكان فريق الصيانة ايها النقيب. لا , مالذي يحدث بالخارج؟ 155 00:
    Dokunun üzerindeki kesiklerin şekli bunu belirlemeye yardımcı olabilir. Open Subtitles التقنية التي إستُعملت لإحداث هاته الشقوق في الأنسجة قد تساعدنا على تحديد ذلك.
    Hâlâ kasetlerdeki erkek sesini belirlemeye çalışıyoruz. Open Subtitles مازلنا نحاول تحديد هويه صوت الذكر الموجود فى الاشرطه
    McGee ve birkaç kontağımın yardımıyla onun yerini belirlemeye çalışıyorum. Open Subtitles لقد كنت أحاول تحديد موقع بودنار بمساعده ماكجى و معارف سابقين
    Maskeli adamı belirlemeye çok yaklaştım. Open Subtitles أكرر أنني كدت أحدد هوية الرجل المقنّع .
    Ama Bay Hipwell'e olan saplantının ne zaman başladığını belirlemeye çalışıyorum. Open Subtitles ولكن ما أحاول تحديده متى بدأ هوسك الخاص مع السيد (هبويل) ْ
    Dış çevresinde işaretlenmiş açı derecelerine ve görüş doğrusunu belirlemeye yardımcı olmak için hedefleyicisi vardır. Open Subtitles بها الزوايا بالدرجات محدّدة في الإطار الخارجي ومؤشر لتساعده بتحديد خط رؤيته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus