belirlenen zamanda ve belirlenen üslupla biz ona söyleriz. | Open Subtitles | سنحيطه علماً في الوقت المحدد بالطريقة المحددة |
Kodu girdikten 30 saniye sonra,... hedeflenen materyal belirlenen kargo bölmesine aktarılacaktır. | Open Subtitles | و خلال 30 ثانية من إدخالها سكون المهمات المطلوبة قد نقلت إلى مخزن الشحن المحدد |
belirlenen bir noktaya doğrudan gelen güneş ışığı. | Open Subtitles | فأنه يخبرك بالضبط في أية وقت من السنة نقطة معينة سوف تتلقى أشعة الشمس المباشرة |
Elbette ama kişisel görüşmelerinizi yapmak için belirlenen saatleri beklemelisiniz. | Open Subtitles | بالطبع، لكن يجب أن تنتظري حتّى تجري مكالمتك الشخصيّة، أثناء ساعات معينة. |
Yarın belirlenen zamana kadar da... daha fazlası olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك زيادة حتى غداً . فى الوقت المعين |
belirlenen vakitte, ailemin gelebilmesi için sinyal göndereceğim. | Open Subtitles | في الوقت المحدد سأرسل إشارة وسيحضر بعدها أهلي |
Daha sonra da belirlenen yerde bozduracaksınız. Hepsi bu. | Open Subtitles | ستستبدلها في المكان المحدد ، كل ما في الامر |
Yani, belirlenen olay yeri bölgesinin dışında kan buldunuz ve listeye dâhil etmemeye mi karar verdiniz? | Open Subtitles | لذا ، أنتى وجدتى دم خارج مسرح الجريمة المحدد وقررت أنتى عدم إدراج ذلك؟ |
Siz sadece belirlenen bölgeye stadyum yapılmasını istemiyorsunuz çünkü o bölgeye inşa edilmesini istediğiniz şey yeni bir çocuk parkı. | Open Subtitles | بالطبع لا أنت فقط لا تريد منهم بناء الملعب في هذا المكان المحدد |
Üniversiteye, işimizi belirlenen zamanda yapacağımız... konusunda güvence vermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول طمأنة الجامعة بأننا ننوي إنجاز الأعمال في الموعد المحدد |
belirlenen zamana 15 dakika kaldı. | Open Subtitles | أقل من 15 دقيقة على الوقت المحدد |
Buna göre deliller belirlenen sürede mahkemeye sunulmalı. | Open Subtitles | هناك قانون ينص على... ...أن الدليل يجب أن يقدم خلال فترة معينة. |
50 küre, belirlenen bir alana sinir gazını bırakıyor, her biri 100 milyon insanı öldürebilecek güçte. | Open Subtitles | -خمسون كرة , كل واحدة تصدر غاز اعصاب -علي منطقة معينة -كل واحدة قادرة علي قتل 100 مليون شخص |
Onları belirlenen kordinatlara transfer ettim. | Open Subtitles | أنا نقلهم إلى إحداثيات معينة |
Anlaşıldı kır tavşanı belirlenen iniş bölgesine kadar size eşlik edeceğiz. | Open Subtitles | ونحن سوف تكون مرافقة الخاص بك إلى منطقة الهبوط المعين |
Bu kamyonu o gün sürmesi belirlenen kişi dışında başka biri sürmeye çalışırsa biyometrik sistem otomatik olarak motoru durdurur. | Open Subtitles | أى من يحاول قيادة هذا الشئ بخلاف السائق المعين لذاك اليوم، يعطل النظام البيومتري المحرك. |
belirlenen kerterizlere doğru ateşleyin! | Open Subtitles | أطلق الطوربيدات للأسفل نحو الإتجاهات المحددة |
(Gülüşmeler) Oraya vardım ve bana, belirlenen oda arkadaşımın beni hevesle beklediği söylendi. | TED | (ضحك) ذهبت وهناك أخبروني أن رفيقتي في الغرفة المحددة لي تنتظر بفارغ الصبر |