Arkamda, harika bir örüntü görüyorsunuz ve bu örüntü aslında sadece çok belirli bir şekilde çizilmiş dairelerden oluşuyor. | TED | خلفي، ترون نمطًا رائعًا، وهذا النمط ينتج عن رسم الدوائر وحسب بطريقة محددة. |
Eski sayılmaz -- Sadece belirli bir şekilde davranmak için belirli bir müzik sever. | TED | تلك لا تُعتبر إنها تحب فقط أن تصدر موسيقى محددة صوتاً بطريقة محددة. |
Bir diğer teknik zorluk; Bir nefes örneği alma işleminin kendisi analiz sonuçlarını değiştirmeden çok belirli bir şekilde nasıl alınacağıdır. | TED | وهنالك مشكلة أخرى وهي: كي يُمكنك القيام بأخذ عينة نَفَس بطريقة محددة بحيث أن عملية أخذ العينة لا تقوم بتغيير نتائج التحليل |
LOL çok belirli bir şekilde kullanılıyor. | TED | دعونا نفكر في ذلك. لقد تم استخدام LOL بطريقة خاصة جدا |
Bu, belirli bir şekilde çalışır. | TED | وهي تعمل بطريقة خاصة جداً. |