Chris'in de belirttiği gibi, ben insan beyninin işlevi ve yapısı üzerine çalışıyorum | TED | حسنا، كما أشار كريس، أنا أدرس مخ الإنسان وظائف وبنية مخ الإنسان |
Savunmanın belirttiği gibi, Cadılar Bayramı laik bir bayramdır. | Open Subtitles | كما أشار الدفاع أن عيد القديسيين عطلة دنيوية |
Arkadaşının da belirttiği gibi, bu hafta bir kere öldüm zaten. | Open Subtitles | كما أشار صديقك لقد توفيت مرة بالفعل هذا الأسبوع |
Oğlum Hal'in bugün belirttiği gibi büyük olayımızda kuyruğumuzu sıkıştırdılar. | Open Subtitles | "كما أشار إبني "هال فقد وقعنا في مصيدة.. وبصورة جلية |
Çünkü Çavuş Ortega'nın belirttiği gibi, görevin insanları öldürmek değil, onları korumaktır. | Open Subtitles | لأنه كما أشار الرقيب (أورتيجا) بوضوح مهمتكم هي حماية الناس وليس قتلهم |
Winston Churchill'in de de 1943'teki Londra'da savaş sonrasında zarar gören parlamento odalarının yeniden inşaasıyla ilgili meşhur konuşmasında belirttiği gibi: "Biz binalarımızı şekillendiriyoruz, binalarımız ise bizi." | TED | كما أشار "ونستون تشرشل" عام 1943 عندما نادى بترميم قاعة البرلمان بلندن المدمرة بسبب الحرب "نحن نشكل مبانينا، وبعد ذلك، هم يشكلوننا." |
Hayır, fakat Chase'in önceden belirttiği gibi kusma açıklıyor. | Open Subtitles | لا، كما أشار (تشايس) من قبل التقيؤ يفعل |