Ailem orada yaşıyordu. belli nedenlerden dolayı yıllar önce oradan ayrıldık. | Open Subtitles | كانت عائلتي تقيم هناك، ولكن غادرنا قبل سنوات، لأسباب واضحة. |
Gazetecilerle olan ilişkilerim belli nedenlerden dolayı biraz karışıktır. | Open Subtitles | علاقتي بالتقارير دائماً معقدة، لأسباب واضحة |
Özelim belli nedenlerden dolayı benim için çok önemli. | Open Subtitles | خصوصيتي مهمة جداً بالنسبة ليّ لأسباب واضحة. |
İlişkiler, ki belli nedenlerden sakınıyorum. | Open Subtitles | العلاقات العاطفية، والتي" "أتجنبها لأسباب واضحة |
- belli nedenlerden dolayı. | Open Subtitles | - لأسباب واضحة - |
Ki onu da belli nedenlerden sakınıyorum. | Open Subtitles | "والذي أتجنبه لأسباب واضحة" |
belli nedenlerden dolayı. | Open Subtitles | لأسباب واضحة |
belli nedenlerden ötürü. | Open Subtitles | لأسباب واضحة. |