"ben'in" - Traduction Turc en Arabe

    • بن
        
    • بِن
        
    • لبين
        
    • ل بين
        
    • بين كان
        
    Benim ve Ben'in müvekkilleri onunkinin 3 katı ile karşı karşıya. Open Subtitles ان موكلي ,موكل بن قد واجه هذا ثلاث مرات من قبل
    Ben'in felaket haberini almasından çok kısa bir süre sonra motosiklet alma fırsatının önüne gelmesi ilahi bir müdahale olsa gerek. Open Subtitles يمكن للمرء أن يستنتج أن هذه الفرصة لشراء دراجة نارية ,بهذه السرعة بعد سماع أخبار بن الكارثية قد يكون تدخل إلاهي
    Eğitim biliminin Ben'in tutkusu olmadığını iddia etmek külliyen yalan olmasa gerek. Open Subtitles لن يكون غير صحيح تماما إقتراح أن مهنة التعليم ليست شغف بن
    Hayır anlaşmamıza göre, cephaneliği araştırdıktan sonra Ben'in peşinden gidecektik. Open Subtitles لا، كان إتفاقنا هو أن نذهب و نبحث عن بِن حالما نستكشف مستودع الأسلحة
    Evet, bugün şehirden getirmeye söz verdiğin pasta. Ben'in favorisi. Open Subtitles نعم الكعكة التي وعدت ان تحضرها من المدينة المفضلة لبين
    Ben'in ya da başka erkeklerin aklını çelebilecek kadar güzelliğin olabilir. Open Subtitles أعني, لديكي التوهج الكافي لتخطفي عيني بن أو أي رجل آخر
    Ben'in ilk iki tekerlekli bisikleti. Open Subtitles نجاح باهر، والدراجة أول طفل بن الكبير في.
    Kesinlikle Ben'in veya Matt'in gözlerinin içine bakmayın. Open Subtitles لا تنظروا الى بن او مات مباشرة فى الاعين
    Eğer Ben'in ifadesindeki herşey doğruysa, kapınızı çalıp özür dileyeceğim. Open Subtitles لو تغير كل شىء حول قضية بن سأرن جرس الباب وأعتذر لك فى السجن.
    Oh, ve Çaylak, lütfen buraya Ben'in bana ihtiyacı olduğu için geldiğini düşünme. Open Subtitles أوه، ومستجد، رجاءً لا تُفكّرْ بأنّك عِنْدَكَ تعال هنا لأن بن يَحتاجُني.
    Ben'in evi olmadığı için Grace'in ev işi yapmasına ihtiyacı yoktu. Open Subtitles بن لم يكن عنده بيت،تجارب غرايس المنزلية كانت بكل تأكيد أشياء لا يحتاجها،
    Kayalığın kenarına kadar giderseniz Ben'in garajının etrafını görüyorsunuz. Open Subtitles إذا أتجهة يميناً إلى حافةِ المنحدرِ أنت تَستطيعُ أن تنظر الى مرآبِ بن هناك.
    - Merak ediyordum dostum Ben'in yardıma ihtiyacı var. Open Subtitles كنت أتسائل إذا كنت تستطيع مساعدة صديقي بن هنا
    Ben'in teorisini doğru sayarsak, takip sitemim düzgün çalışıyor,.. Open Subtitles بفتراض نظرية بن صحيحة ونموذج التتبع دقيق
    Ekibe baktığımda, Ben'in görevi yöneteceğini umut ediyordum. Open Subtitles بالنسبة إلى رغبات الطاقم، توقّع أن بن قادر على أن يطير بالسفينة
    Tekrar söylüyorum. Bence Ben'in gelmesi iyi bir fikir değil. Open Subtitles سأخبرك مرة أخرى لا أظن أنّ بن عليه القدوم
    Nasılsın? Ben Bill Herlihy. Ben'in koçu. Open Subtitles كيف حالك أنا بيل هيرليهي مدرب بن لا بد أنك والده
    Ben'in grubu hâlâ orada ama ne zamandır, bunu bilemiyoruz. Open Subtitles مجموعة بِن لازالت هناك و لا نعلم لكم من الوقت سيبقون هناك
    Ben'in odasına gidebilirsem başka bir giriş bulabilirim. Open Subtitles اذا أمكنني أن أصل لغرفة بِن ربما أتمكن من إيجاد مدخل آخر
    Ben işsiz kalmıştım, Ben'in hastane faturaları vardı. Open Subtitles آنا عاطل عن العمل , فواتير المستشفى لبين
    Ben'in o evde olduğunu bilseydim onu kurtarmaya çalışabilirdim. Open Subtitles لو أنني علمت أن بين كان في المنزل كنت سأحاول انقاذه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus