| O yüzden buradayız. Sen etrafı kolaçan edebilirsin. Ben burada beklerim. | Open Subtitles | لهذا السبب نحن هذا تستطيع الذهاب وإلقاء نظرة، وأنا سأنتظر هنا |
| Evet, oturma odasında. Git. Ben burada beklerim. | Open Subtitles | نعم , إنها في غرفة الجلوس , إذهب سأنتظر هنا |
| Çiftliğin güvenli olduğunu söyledi. Ben burada beklerim, siz işiniz bitince sinyal falan gönderirsiniz. - Unut o işi. | Open Subtitles | الآن، سأنتظر هنا وعندما تنتهيان، أومضا الأضواء أو أي شيء |
| Acele etmeyin, efendim! Ben burada beklerim! | Open Subtitles | خذ وقتك سأنتظرك هنا |
| Ben burada beklerim, tamam mı? | Open Subtitles | سوف أنتظر هنا فحسب،حسناً؟ |
| Ben burada beklerim. Sen prens Valiant'a onu görmek istediğimi söyle. | Open Subtitles | سأنتظر هنا أخبرالأمير"فاليانت"أننىأودأنأراه. |
| Bay Monk neden gidip onu aramıyorsunuz? Ben burada beklerim. | Open Subtitles | سيد (مونك) لما لا تذهب للبحث عنه وانا سأنتظر هنا |
| Ben burada beklerim. | Open Subtitles | خذ راحتك سأنتظر هنا |
| Ben burada beklerim. | Open Subtitles | أحضر أثاثك سأنتظر هنا |
| Ben burada beklerim. | Open Subtitles | وأنا سأنتظر هنا |
| - Tamam, Ben burada beklerim. - Minnettar kalırım. | Open Subtitles | جيد سأنتظر هنا أقدر لك هذا |
| Arkadaşım gelinceye kadar Ben burada beklerim. | Open Subtitles | سأنتظر هنا حتى يأتي صديقي |
| Tamam. Ben burada beklerim. | Open Subtitles | لا بأس بذلك ، فأنا سأنتظر هنا |
| Ben burada beklerim. | Open Subtitles | سأنتظر هنا فحسب |
| Ben burada beklerim. | Open Subtitles | أنا سأنتظر هنا فحسب. |
| Ben burada beklerim. Jared'in bağırsağını kesmemize gerek yok. | Open Subtitles | سأنتظر هنا. ليس علينا قطع أمعاء (جاريد). |
| Hayır, olmaz. Ben burada beklerim. | Open Subtitles | لا بالتأكيد، سأنتظر هنا وحسب |
| Ben burada beklerim. | Open Subtitles | سوف أنتظر هنا بالأعلى |
| Sen git. Ben burada beklerim. | Open Subtitles | اصعدي سوف أنتظر هنا |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 