"beni bulmak için" - Traduction Turc en Arabe

• لتجدنى
• ليجدني
• في العثور عليّ
• للبحث عني
• لإيجادي
• بحثاً عني

"Beni bulmak için kolyenin izini takip et."
- هذه قلادتها - " إتبع طريق القلادة لتجدنى "

Beni bulmak için kolyenin izini takip et.
إتبع طريق القلادة لتجدنى

Hapishane de 9 yıl geçirdi ve sonra kaçtı. Beni bulmak için.
لقد امضى تسع سنين في السجن بعدها هرب, جاء ليجدني

Bu sabahsa Beni bulmak için genelevi bastı!
واليوم صباحاً جاء ليجدني أنا السبب في وجوده, لابد أن دمي إمتزج بدمه

Muhtemelen Beni bulmak için senin peşine düşecektir.
أكبر الظنّ أنّه سيسعى في أثركَ أملًا في العثور عليّ

Polis Beni bulmak için şehri alt üst ediyordu bende kendim gelip teslim olayım dedim.
حسناً ، الشرطة قلبت المدينة رأساً على عقب للبحث عني ظننت أنه يمكنني أن أسلم نفسي طواعيةً

Gördükleri her şeyi... Duvardaki bir resmi bile Beni bulmak için kullanırlar.
أي شيء يرونه، حتى اللوحة على الجدار سوف يستخدمونه في محاولة لإيجادي

İşgal Beni bulmak için bütün bloğu arayacak.
السلطة سوف تـُـمشط المقاطعة جميعها بحثاً عني

"Beni bulmak için kolyenin izini takip et." - Bu da ne ?
إتبع طريق القلادة لتجدنى

Beni bulmak için tuttuğun özel dedektif.
المحقق الخاص الذي عينته ليجدني

Buraya Beni bulmak için gelmiş ama neden olduğunu bilmiyorum.
اتى هنا ليجدني لا اعلم لماذا

Sana Beni bulmak için bol şans dilerim.
وحظاً موفقاً في العثور عليّ!

Hepsini Beni bulmak için harcadilar
استهلكوا جميع الوقود للبحث عني

Beni bulmak için Florida'ya onca yolu geldin.
كان عليك ألاّ ترحلي إلى (فلوريدا) فقط للبحث عني

Başkaları Beni bulmak için yüzlerce yıl bekledi sense birkaç saat için hallediverdin.
لا الناس إنتظرت مئات السنين لإيجادي , وأنت إستطعت في بضع ساعات

Annem kaybolduğumu anladığında Beni bulmak için hiçbir şey onu durduramaz.
عندما تكتشفُ والدتي اختفائي، فلن توفّر شيئاً لإيجادي.

Gidersem Abraham Beni bulmak için dünyayı yerle bir eder.
لو غادرت سيلهب (ابراهام) الأرض بحثاً عني