| Şu anda Beni hayatta tutan tek şey o. | Open Subtitles | حتى الأن هي الشيئ الوحيد الذي يبقيني على قيد الحياة |
| Beni hayatta tutan tek şey, aşkımızın hatırası. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يبقيني على قيد الحياة هو ذكرى حبنا. |
| Beni hayatta tutan kara büyüyle büyülendiğine hiç şüphe yok. | Open Subtitles | مسحور لا شك بواسطة السحر الأسود نفسه الذي أبقاني على قيد الحياة |
| Beni hayatta tutan kara büyüyle büyülendiğine hiç şüphe yok. | Open Subtitles | مسحور لا شك بواسطة السحر الأسود نفسه الذي أبقاني على قيد الحياة |
| Onu öldüren kişinin Beni hayatta tutan kişiyle aynı olduğu. | Open Subtitles | ان الشخص الذي قتل والدها هو نفس الشخص الذي يبقيني حيا |
| - Beni hayatta tutan tek şey, buraya gelip bunu göreceğini düşünmekti. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي ابقاني على قيد الحياة هو فكرة وجودك هنا لترى هذا |
| Richard Parker, benim vahşi arkadaşım, ... Beni hayatta tutan o korkunç şey hayatımdan sonsuza kadar çıktı. | Open Subtitles | و هكذا، ريتشارد باركر رفيقي الشرس ...المخيف، الذي أبقاني حياً أختفي من حياتي للأبد |
| Birkaç aydır Beni hayatta tutan tek şey bu. | Open Subtitles | إنه الشيء الوحيد الذي كان يبقيني على قيد الحياة طيلة الأشهر القليلة الماضية |
| Beni hayatta tutan tek şey bu. | Open Subtitles | إنه الشيء الوحيد الذي يبقيني على قيد الحياة |
| Beni hayatta tutan tek şey o. | Open Subtitles | إنه الشيء الوحيد الذي يبقيني على قيد الحياة |
| Onu öldüren kişinin bir şekilde Beni hayatta tutan kişi olması. | Open Subtitles | و ان الشخص الذي قتله هو نفسه الذي الذي يبقيني على قيد الحياة |
| O hafıza kartı Beni hayatta tutan tek şey. | Open Subtitles | إن بطاقة الذاكرة تلك هي الشيئ الوحيد الذي يبقيني على قيد الحياة |
| Beni hayatta tutan tek şey 10 milyonluk o taşlar. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يبقيني على قيد الحياة |
| Beni hayatta tutan kara büyüyle büyülendiğine hiç şüphe yok. | Open Subtitles | مسحور لا شك بواسطة السحر الأسود نفسه الذي أبقاني على قيد الحياة |
| ya da kablolara ya da tellere ya da Beni hayatta tutan herneyse ona | Open Subtitles | أو وصلات أو أسلاك أو أي شيء هنا يبقيني حيا |
| Beni hayatta tutan şey buydu. | Open Subtitles | وهذا ما يبقيني حيا |
| Beni hayatta tutan şeylerden biri bu. | Open Subtitles | انه الامر الوحيد الذي ابقاني على قيد الحياة |
| Beni hayatta tutan 0 yer oldu. | Open Subtitles | ذلك المكان أبقاني حياً |