beni korkutmak için sözden daha fazla şey gerekir. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر أكثر من الكلام لإخافتي اليوم |
Eğer bunu beni korkutmak için yaptıysan, başardın. | Open Subtitles | إن كنت تفعل هذا لإخافتي فقد وصلت لما تريد |
beni korkutmak için ne kadar çok... takım elbiseli gönderirse göndersin ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | لا أبالي بمقدار الأشخاص المهمّين الذين يرسلهم إلى هنا لإخافتي |
Bütün bu yer beni korkutmak için tasarlanmış. Sorgulanıyorum. | Open Subtitles | ،هذا المكان مصمم لإخافتي أنا تحت الإستجواب |
beni korkutmak için çok şey lazım. Bu duyguyu seviyorum. | Open Subtitles | يتطلب الأمر كثيراً لإخافتي .أحب |
beni korkutmak için aşırı büyümüş bir papağandan fazlası lazım. | Open Subtitles | يتطلب الأمر أكثر من ببغاء ضخمة لإخافتي |
beni korkutmak için teşebbüste bulunuyorsun, çok zayıf bir teşebbüste, ama işe yaramayacak, ben kolay kolay korkmam. | Open Subtitles | وإنها محاولتك البائسة، لإخافتي وإنها... لن تنجح، لأنني لا أجزع بسهولة |
beni korkutmak için eve bir joker getirmek çok zekice Lynette. | Open Subtitles | تصرف ذكي جداً يا (لينيت)، أن تدعي" الجوكر" لإخافتي. |
Bu sadece beni korkutmak için yapılan bir şey değil. | Open Subtitles | لم يكُن هذا فقط لإخافتي. |