"beni ziyarete" - Traduction Turc en Arabe

    • لزيارتي
        
    • لرؤيتي في
        
    • تزرني
        
    • لزيارتى
        
    • بزيارتى
        
    • سيزوراني
        
    • زارني
        
    büyüdüğüm yer Teksas, Waco'dan arkadaşlarımın olduğu yere -- bir kaçınızın daha önce orayı duyduğunu biliyorum. beni ziyarete gelmişlerdi, etrafa bakıp şöyle demişlerdi, TED حيث كان يوجد اصدقائي من مدينة واكو في تكساس , حيث نشأت أعلم أن بعضكم سمع بذلك عندما أتو لزيارتي , تطلعوا حولهم
    beni ziyarete California, Los Angeles'a geldi. Birlikte Malibu'ya gittik. Malibu'yu görünce hayal kırıklığına uğradı. TED أتت والدتي لزيارتي في كاليفورنيا، في لوس أنجلس، وذهبنا إلى ماليبو، والتي خيّبت آمال أمي.
    Sen beni ziyarete gelmediğin için, ben sana geldim. Open Subtitles لم تاتي لزيارتي لذا كان علي ان آتي واقوم بزيارتك
    Kurşun yediğim zaman ve hastanede vücudumun bütün deliklerinden tüpler ve borular çıkarken beni ziyarete hiç gelmedi. Open Subtitles لم يأتِ لزيارتي حين أصبت بتلك الرصاصة عندما كنت مستلقيًا في المستشفى والأنابيب تتدفق داخلة وخارجة من كل فتحة في جسدي
    Birkaç gün önce, birkaç Iraklı mülteci beni ziyarete geldi. Open Subtitles قبل أيام قليله, بعض اللاجئين العراقيين جاءوا لزيارتي
    Bir keresinde kendimi çok kötü hissederken beni ziyarete geldi. Open Subtitles جاء مره لزيارتي وأنا كنت في حاله فضيعة..
    Cleveland'a beni ziyarete gelmeni nasıl sağlayabilirim? Open Subtitles كيف يمكنني أن أنال منك وأجعلك تأتين لزيارتي في كليفيلند؟
    Eğer teslim olursam beni ziyarete gelir misin? Open Subtitles ،لو سلّمت نفسي هل ستأتين لزيارتي في السجن ؟
    Bak, bir gün otobüse atla ve New York'a beni ziyarete gel. Open Subtitles أتعرفين أريدك أن تأتي لزيارتي في نيويورك هذه السنة
    Bu yaz beni ziyarete geldiğinde bunu da yanında getir, tamam mı? Open Subtitles استمع إليّ، أحضر هذا معكَ عندما تأتي لزيارتي هذا الصيف
    beni ziyarete geldiğinizde nasıl bir komplo kurulduğunu size açıklayacaktım. Open Subtitles لقد قلت لنفسي أنني سوف أوضح لكنّ أنه تمّ تلفيق التهمة لي عندما تأتين لزيارتي في السجن
    Buraya beni ziyarete geldi ve davama bakacağını söyledi. Open Subtitles لقد جاءت لزيارتي هنا وقالت أنّها ستنظر في قضيّتي
    Sabırsızlanıyorum. beni ziyarete gelseniz iyi olur. Open Subtitles لا أستطيع الإنتظار ، من الأفضل أن تأتي لزيارتي
    Ve, öyle ki, hatırlıyorum da bir ara, Sara beni ziyarete geldi. Open Subtitles وأذكر أنه في مرة من المرات جاءت سارة لزيارتي
    Abimle New York'a beni ziyarete gelişinizi hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تذكرين عندما أتيتِ مع أخي لزيارتي فى نيويورك؟
    Öldüğünden önceki gece beni ziyarete geldi. Open Subtitles لقد أتى لزيارتي بالليلة التي سبقت مصرعه.
    Annemden E-Posta aldım. beni ziyarete geliyormuş. Open Subtitles فتحتُ لتوّي هذا الإميل الإلكتروني، وأمّي ستأتي لزيارتي.
    Hayır, hastanede beni ziyarete geldi. Open Subtitles كلا، لقد أتَت لرؤيتي في المَشفى لقد كانَت مُفيدةً جِداً حقاً
    Bir kez olsun, beni ziyarete gelmedi, Ben. Open Subtitles إنّها لم تزرني مرّة يا (بين).
    Sene 2006'da büyükanne ve babanız beni ziyarete gelmişti ve hep beraber kahvaltıya gitmiştik. Open Subtitles لقد أخذت فى 2006، عندما جاء جدكم و جدتكم لزيارتى خرجنا كلنا لتناول وجبة خفيفة
    Bu hafta sonu çocuklarım memleketin dört bir yanından beni ziyarete geliyor. Open Subtitles سوف يقوم الاطفال بزيارتى فى نهاية هذا الاسبوع من جميع انحاء المدينة
    Ailem bu hafta sonu beni ziyarete geliyor. Open Subtitles والدي سيزوراني في نهاية الأسبوع
    Dün gece, harbi söylüyorum, şeffaf bir hayalet beni ziyarete geldi. Open Subtitles الليلة الماضية، و أقولها بجديّة لقد زارني شبح شفّاف عدّة مرّات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus