o benim çocuğum değil sana benden olduğunu mu söyledi? | Open Subtitles | إنها ليست طفلتي هل قالت لك ذلك؟ |
O benim çocuğum değil. | Open Subtitles | إنها ليست طفلتي |
Ben değildim. O benim çocuğum değil. | Open Subtitles | لم يكن أنا تلك ليست طفلتي |
- benim çocuğum değil ki. | Open Subtitles | ـ أنها ليست ابنتي ـ بالله عليكم، يا فتيات |
Kız da benim çocuğum değil. | Open Subtitles | إنها ليست ابنتي |
benim çocuğum değil. Benim sevgilim ve çok naziktir. | Open Subtitles | انه ليس ابني , انه عشيقي وهو في غاية الاحترام |
Bu benim çocuğum değil, o benim aşkım. Ayrıca tam bir beyfendidir. | Open Subtitles | انه ليس ابني , انه عشيقي وهو في غاية الاحترام |
Fakat uykudan mahrum edilen sadece benim çocuğum değil. | TED | لكن ليس طفلي لوحده من يحرم من النوم. |
Sana kaç kere söyledim o benim çocuğum değil. | Open Subtitles | كم مرّة يجب أن أخبرك إنه ليس طفلي |
Ben değildim. O benim çocuğum değil. | Open Subtitles | لم يكن أنا تلك ليست طفلتي |
benim çocuğum değil. | Open Subtitles | إنها ليست طفلتي |
O benim çocuğum değil. | Open Subtitles | إنها ليست طفلتي |
Ama benim çocuğum değil. O yetişkin bir çocuk. | Open Subtitles | إنها ليست طفلتي إنها بالغة |
Joanie benim çocuğum değil ama deniyorum. | Open Subtitles | (جوني) ليست طفلتي لكنني حاولت |
- benim çocuğum değil. Çocuğum değil. - Hayır. | Open Subtitles | - إنها ليست ابنتي, ليست ابنتي |
Bu benim çocuğum değil, o benim aşkım. Ayrıca tam bir beyfendidir. | Open Subtitles | انه ليس ابني , انه عشيقي وهو في غاية الاحترام |
Sonra düşünüp vazgeçiyorum çünkü o benim çocuğum değil. | Open Subtitles | وبعدها أقنع نفسي بالعدول عن ذلك لأنه ليس ابني. |
- Kaçırılan benim çocuğum değil. | Open Subtitles | إنه ليس طفلي أنا الذي قد إختُطف. كـلا... |
O benim çocuğum değil. Köpeğim bile değil. | Open Subtitles | إنه ليس طفلي ولا حتى كلبي |