Sonunda gerçekten büyük bir intikam alabilmem için bunun benim şansım olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أعلم بأن هذه فرصتي الوحيد لكي أحرز تقدماً كبيراً |
Bu yüzden onu, bir çöp gibi kapı önüne koyduğunda bunun onu mutlu etmek için benim şansım olduğunu düşündüm çünkü tüm benliğimi, senin asla yapmadığın bir şekilde ona adayabileceğimi biliyordum. | Open Subtitles | ..وعندما تركتها في تلك الحالة ..وكأنها لا تعني شيء ، رأيت ان هذه فرصتي ..لكي اعيد لها الحياة واسعدها ، وسوف اكرس حياتي |
Fark yaratacak bir şey yapmak istediğimi söylüyordum, işte bu benim şansım. | Open Subtitles | وكنتُ أتحدث بشأن رغبة لفعل شيء الذي من شأنه يُحدث فرقاً وهذه هي فرصتي |
Hayır. O benim şansım, tamam mı? Sen bana geri almam için yardım edeceksin. | Open Subtitles | هذا حظي أنا فقط و سوف تساعديني و تخبريني كيف أسترجعه |
benim şansım senin şansını yenebilir mi görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أري إذا كان حظي يستطيع أن يهزمك |
İşte benim şansım da bu. | Open Subtitles | أه، أرأيت هذا حظي أيها الشخص الأسود |
İşte bu benim şansım, oraya gitmeliyim. | Open Subtitles | انها فرصتي علي الصعود الى هناك |
Bu adam benim şansım olabilir! | Open Subtitles | من الممكن أن يكون هذا الرجل فرصتي |
Bu geri dönüp yeniden başlamak için benim şansım. | Open Subtitles | هذه فرصتي للعودة و البدء مِنْ جديد |
Dünyaya gerçekte kim olduğumu göstermek için bu benim şansım. | Open Subtitles | إنّها فرصتي لأظهر للعالم حقيقتي |
benim şansım bile olabilir. | Open Subtitles | قد تكون فرصتي أنا |
Bu benim şansım, anlıyor musunuz? | Open Subtitles | هذه فرصتي , أترون ؟ |
-Evet, çünkü bu da benim şansım. | Open Subtitles | -نعم, لأن هذه فرصتي |
Boğazlı kazak sezonunun sonunda boğulmak da benim şansım. | Open Subtitles | إنه حظي وحسب أن أخنق وأنا بالمؤخرة |
Bu benim şansım. | Open Subtitles | أعني , هذا هو حظي السيئ |
Ucube. İşte benim şansım. | Open Subtitles | إنه أحمق هذا حظي |
Bu da benim şansım Hayır. Hayır, hayır, hayır. | Open Subtitles | أنه فقط حظي لا لم اقصد هذا |
Bu da benim şansım. Hayır. Hayır, hayır, hayır. | Open Subtitles | انه فقط حظي لا 0 لم اقصد هذا |
Bu benim şansım, ben doğuştan böyleyim. | Open Subtitles | إنه حظي ولدت معها |
Tam da benim şansım. | Open Subtitles | إنه فقط حظي , أليس كذلك ؟ |