Doğru. Ama benim gibi değil. O daha çok dışarıdaki işleri hallediyor. | Open Subtitles | لكنه ليس مثلي إنه ليس أكثر من مقاول خارجي |
- Haklısın, o benim gibi değil. | Open Subtitles | أنت على حق . إنه ليس مثلي أنه شيطان |
benim gibi değil. Bir T-1000, gelişmiş prototip | Open Subtitles | ليس مثلي تماما موديل تي 1000 |
Bunun tekrar olmasına izin veremem, benim gibi değil. | Open Subtitles | لا يمكننى ترك هذا يحدث ثانيه, ليس مثلى. |
Herkes benim gibi değil. | Open Subtitles | أوتعلمين؟ الناس ليسوا مثلي. |
O benim gibi değil. | Open Subtitles | إنه ليس مثلي في شيء |
Ama o sana inanmıyor. benim gibi değil. | Open Subtitles | لكنه لايؤمن بكِ ليس مثلي |
- Güzel, değil mi? Tıpkı senin gibi. - Hayır, benim gibi değil. | Open Subtitles | جميل ,مثلك لا ليس مثلي |
O senin ve benim gibi değil, Carl. | Open Subtitles | هو ليس مثلي أنا و أنت يا كارل |
Annem ve benim gibi değil. | Open Subtitles | ليس مثلي أو مثل أمي. |
O siz veya benim gibi değil. | Open Subtitles | أنه ليس مثلي أو مثلك |
Hayır benim gibi değil. Ben böyle bir şey yapmazdım. | Open Subtitles | لا ليس مثلي انا لن افعل هذا |
O bir hemşire, ama benim gibi değil. | Open Subtitles | لقد كان ممرضًا لكن ليس مثلي |
Hayır...benim gibi değil. | Open Subtitles | لا... .. ليس مثلي |
Dodge, hiç benim gibi değil. | Open Subtitles | دودج) هناك ، و هو ليس مثلي مطلقا) |
Hayır, benim gibi değil. | Open Subtitles | . ! لا ليس مثلي, انا مجرد سائق... |
İncil'i almaya çalışan adam senin benim gibi değil, Michael. | Open Subtitles | الرجلالذيحاولاخذ الإنجيل... ليس مثلي أو مثلك يا (مايكل) |
Senin veya benim gibi değil. Hank gibi. | Open Subtitles | ليس مثلي أو مثلي، بل مثل (هانك). |
Hayır. Hayır, benim gibi değil. | Open Subtitles | لا , ليس مثلى |
O benim gibi değil. | Open Subtitles | إنه ليس مثلى |
Ama herkes benim gibi değil. | Open Subtitles | لكن الجميع ليسوا مثلي |